Psikopatlığa Kendini Adamak: You Dizisi İle İlgili Bir Takım Düşünceler (Spoiler İçerir!)

Size psikopat bir adamın hayatını konu alan bir diziyi anlatacağım. Aslında sadece onunla ilgili de değil, daha çok çevresindeki insanlarla ilgili bir dizi. Dizinin ismi You. Bu aralar hemen hemen herkesin izlediğin platformun dizilerinden. Diziyi Penn Badgley’in Instagram sayfasında gördüm öncelikle. Kendisini Gossip Girl dizisindeki muhteşem rolüyle hatırlarsınız. Daha sonra bir çok filmde rol aldı ama benim en sevdiğim yanı kendisinin bir rock grubu olması. Müzikleri çok güzel dinlemenizi tavsiye ederim. Linki aşağıya bırakıyorum.

Diziye dönersek; başlarken çok heyecanlı izledim. Bu heyecanım dizinin 1.sezonu bitene kadar devam etti. İlk bölüm beni diziye devam etmem için teşvik etti. Joe isimli karakterimizin bir kitap dükkanı var. Kendisi çocukluğundan beri kitap okumayı seven bir insan. Ailesi diyebileceği tek bir kişi var o da Mr.Mooney. Joe’ya kitaplar ve hayat hakkında çok fazla şey öğretmiş bir kişilik. Mr.Mooney’le ilgili detayları daha sonra anlatacağım.


Joe’ya dönelim tekrar. Arkadaşı Ethan ile işlettiği küçük ama güzel kitapçıda sıradan bir gün geçirirken, içeri sarışın, beyaz tenli ve renkli gözlü bir kadın girer. Bu Beck’tir. Namıdiğer karakterimiz. Joe’nun görür görmez bağlandığı, kalbini hissettirdiği kadındır. Beck kitaplara bakarken Joe ona yaklaşır, bakışırlar ve konuşmaya başlarlar. Klasik ama hoş bir tanışmadır. Daha sonra Joe Beck’i takip eder ve bunu neden yaptığını, nasıl yaptığını farkına varamadan sürdürmeye devam eder. Evini öğrenir, onu gizli gizli izlemeye başlar. Beck evde yokken gizlice evine girer ve iç çamaşırlarından birini alır. Adeta sapık edasıyla hareket eder Joe.


Bir gece Beck alkol etkisindedir ve eve dönmek için metroya gider. Joe Beck’i takip eder ve Beck metro boşluğuna düşecekken kurtarır. O andan sonra aralarında hafif bir kıvılcım başlar. Joe Beck’i evine bırakır ve telefonunu çalar. Joe Beck’i kendisine nasıl aşık edebileceğini, hayatına nasıl girebileceğini düşünürken, Beck’in sevgilisi Benji’yi görür ve yıkılır. Ondan nasıl kurtulabileceğini düşünmeye başlar. Joe hem Beck’ yakın olmaya hem de Benji’yi yok etme çabaları gösterir. Benji ile önce arkadaş olur sonra onu dükkanın altındaki mahzene kapatır. Bu mahzen küçükken yaramazlık yaptığında, Mr.Mooney’in Joe’yu buraya kapattığını ve burada yaptığı yanlışları düzeltmesi için adeta iyileşme yöntemi olarak sunar. Joe da psikolojik olarak kendisine yapılan hataları ve ya sevdiklere (Beck’e) yapılan yanlışların anlaşılması için Benji’yi buraya kapatır. Benji Beck’i aldatmıştır, bir defa değil birçok defa yapmıştır. Beck’in bundan haberi yoktur ve zaten o da Joe’ya aşık olmuştur.


Bu kısımda Beck’ten bahsedeceğim. Çünkü dizi onun etrafında şekillenmeye başlıyor. Beck üniversite öğrencisi, yazar olmaya çalışan, aynı zamanda ev kirasını ödeyebilmek için de kadınlığı kullandığı ama aslında isteyerek yapmadığı çirkin işler peşindedir. Bunu da hocası ile yapar. Öğretmeni karşılığında onu asistanı yapar ve para verir. Beck ona yazdığı yazıları okutur, ona kendisini beğendirmek için türlü şeyler yapar. Fakat bunu hocasının kendisi yerine başkasını asistan yapması ile sona erdirir. Kirasını ödeyemez duruma gelir bu sırada zengin arkadaşı Peach ortaya çıkar. Beck’in 3 kız arkadaşı vardır yakın olduğu. Peach, Lynn ve Annika. 3’üde zengin ve Beck’in yaşam tarzına pek uymayan insanlar. Joe bu kızlarla tanışır ve hiç birisinin özellikle Peach’in Beck ile olan uyumsuzluğunu anlar. Peach de aynı şekilde Joe’dan hoşlanmaz ve kötü bir insan olduğunu düşünür. Burada geçiş yapmak istiyorum. Olaylar birbiri ile bağlantılı olduğu için karakterler arası bir oluşum söz konusu.


Joe bu sefer hedefini Peach’e yöneltir. Onu takip etmeye, o yokken evine girmeye başlar. Bilgisayarına alır ve içinde Beck’e ait çıplak fotoğrafları görür. O andan sonra Peach’in Beck’e olan sapkınlığını keşfeder ve Peach’i öldürür. Bu ölümden sonra Beck Joe’ya daha da yakınlaşır ve psikolojik tedavi almaya başlar. Bu sırada devreye Dr.Nicky girer. Dr.Nicky hem Joe’nun hem de Beck’in akıl danışmanı olmuştur. Ama Dr. Nicky’in Beck’e olan arzusu onları bir araya getirmiş ve Beck Joe’yu aldatmıştır. Bunu daha sonra öğrenen Joe Beck’i çok sevdiği ve diğer herkesten daha yakın gördüğü için affetmiştir. Joe bunu öğrenince Dr. Nicky’i öldürmek istemiş fakat Beck’in onun böyle birisi olmadığını ve böyle şeyler yapmayacağına emin olması bu kararından vazgeçirmiştir. Şöyle bir yaklaşımda bulunursam eğer; Joe Beck için her şeyi yapabilecek durumda. Çünkü onu herkesten daha farklı görmüş, ona inanmış, yazar olması konusunda onu herkesten daha çok desteklemiştir. Joe’nun Beck’e zaafı var, belki de zaaflıktan çok sapkınlığı var da diyebiliriz. Benji’den bahsetmiştim. Ona ne oldu diyeceksiniz. Joe onu da öldürdü. İlk öldürdüğü kiş Benji’ydi. Benji’nin Beck’e zarar vermesini istemiyordu ve ondan kurtulmanın en mümkün yolu buydu. Sadece Beck’i aldatmakla kalmamış, küçük bir çocuğa da öldürmüştü. Joe Beck için her şeyi yapardı ki yaptı da.




Dizinin en başlarında karşımıza bir kadın daha çıkıyor: Candace. Joe’nun eski sevgilisi. Joe sürekli olarak rüyasında onu görüyor ve bazı davranışlarıyla Beck’i Candace’a benzetiyordu. Mesela Candace Joe ile evde beraber film izlerken telefonuna gelen mesajı kardeşinden geldiğini söylüyor. Halbuki Joe’yu aldatıyor ve bu durum Beck ile de yaşanıyor. Joe’nun rüyaları korkunç bir hale geldiği için Candace’ı kafasında bitirmek ve onunla ilgili her şeyi unutmak istiyor. Ben başlarda Candace’ın öldüğünü, hatta Joe’nun öldürdüğünü düşünmüştüm ama son bölümde her şey açığa çıkıyor.


Dizinin bir de Beck ile alakası olmayan tarafı var. Joe’nun komşusu Ron adında bir çocuk. Ron’a her gün okuması için kitap veren Joe, Ron’un üvey babasının da ölmesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü karısına ve Ron’a kötü davranıyor. Karısını her gün sebepsiz yere dövüyor. Joe Ron’un da yardımıyla en sonunda babasını öldürüyor ve Ron’a ölmeyi hak edecek kadar kötü birisi olduğunu vurgulamayı da unutmuyor. Joe’ya göre daha doğrusu hayatı öğreten Mr. Mooney’e göre bazı insanları ölmeyi hak ediyorlar. Bunun için Joe öldürdüğü hiçbir insan için pişmanlık duymuyor hatta öldürdüğü için bununla övünüyordu. Öldürdüğü insanların eşyalarını da bir kutuya koyuyor ve bu kutuyu tesadüfen Beck görüyor, haliyle Joe’dan kaçmaya çalışıyor.


Son bölüme gelirsek Joe Beck’i diğerleri gibi öldürüyor. Beck’i öğrendiklerinden dolayı mahzene kapatıyor ve ceza çekmesi için orada günlerce tutuyor. Beck tam kaçmayı başaracakken, Joe onu öldürüyor ve yazmış olduğu kitabı basıyor. Böylece hayatına devam etmeyi seçiyor.

Şimdi tüm bunlar neden oldu diyeceksiniz? Ben sordum bu soruyu kendime. Dizinin anlam bütünlüğünü yakalamaya çalıştım. Öncelikle Joe benim varsayımıma göre anne ve babasız büyüdüğü için örnek alabileceği hiç kimsesi yok. Etrafında ona iyi örnek teşkil eden birileri olmadığı için kendi yolunu kendi çizmek durumunda kalmış. Mr.Mooney’in hayat felsefesine inanmış ve uygulamıştır. Okumuş olduğu kitaplar da ona şekil vermiş, onu etkilemiştir ve Joe’yu psikopat biri haline getirmiştir. Joe öldürdükten sonra zevk de almıyor aslında. Bu da ilginç bir durum sadece böyle olması gerektiğini düşünüyor, uyguluyor ve hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatına devam ediyor. Bu durumu alışkanlık haline getiriyor. Tüm yaşanılan şeylerle Beck’i kandırmış ve onun sayesinde para kazanmaya, hayatını yaşamaya devam ediyor. Bir de günümüzde Joe gibi insanların da olduğunu gösteriyor bu diziyle. Bir kadına aşık olmak değil, onun sahibiymiş, malıymış gibi davranılması. Onu mahremiyet olmasına rağmen evini gözetlemesi, izinsiz girmesi, özel eşyasını alması vs. günümüzde aslında hepimizin ortaya koyduğu bir durum. Neden mi? Çünkü sosyal medya mahremiyet denilen şeyi yok etmeye başladı. Joe da telefon sayesinde bu kadar şey yapabildi, Beck’in hayatına erişebildi. Biz de her şeyimizi gözler önüne sermeye bayılıyoruz. Aslında kendi mahremiyetimizi kendimiz kısıtlıyor ve bunu mahremiyetten uzak herkesin görebileceği bir durum haline getiriyoruz. Peki Joe’nun yaptığı şey ile bunun ne alakası var diyeceksiniz? Şöyle ki Beck’in evi herkesin erişebileceği bir yerde ve evin içi uzaktan bile fark ediliyor. Telefonunda şifre yok, bu durumda telefonu her bulan bütün bilgilerine ulaşabilir. Göz önünde bir birey olmayı seviyor Beck. Joe da bunu bildiği için Beck’in karanlık yanlarını açması için ona yardım ediyor. Böylece Beck Joe’nun sayesinde yazı yazarken bir taraftan tüm hayatını zehir edebilecek bu adamın kendisini ele geçirmesine izin veriyor. Fark ettiği anda da her şey için geç oluyor.


Bir durum daha var ki o da sevmediğimiz, ortak yanlarımızı olmadığı insanlarla birlikte vakit geçirmek. Daha doğrusu vakit geçirmek zorunda hissetmek. Beck de bu durumu arkadaşlarıyla yaşamış bir karakter. Hiçbir ortak yanının bulunmadığı arkadaşlarıyla eğlenmeye, kendi ile ilgili birtakım özelliğini anlatmak istiyor. Ama içlerinden hiçbiri Beck’i Beck olduğu için sevmiyor. Beck onlara kendisi gibi değil onlar gibi davranıyor. Olmadığı ve istemediği bir insan gibi. Sadece onlarla beraber gezip tozabilmek ve hayatını devam ettirebilmek için böyle davranıyor.

Kısacası dizi bizlere yaşadığımız hayatın aslında kolay olmadığını ama bütün bu zorlukları kendi kendimize başlattığımızı ve bununla yüzleşmemiz gerektiğini vurguluyor.

2.sezonda görüşmek üzere.


Yorumlar

Popüler Yayınlar