Elimi Nereye Atsam Bela ! (The End Of F***ıng World İncelemesi) {Bol Bol Spoiler İçerir!}


The End Of F***ıng World'ün 1. sezonu bitti ve size spoilerle inceleme yazısı yazacağım. 2017'de ilk sezonu yayınlanan dizi oldukça ses getirdi. Charles Forsman'ın çizgi romanından uyarlandı. Dizi farklı konusu ve içeriğiyle izleyicinin beğenisini kazandı. Ben size kendi fikrimi söyleyeyim. 2. sezonu çok merak ediyorum.



 Kısaca sizlere konusundan bahsedeyim. 17 yaşında olan James ve ondan bir yaş küçük olan Alyssa'nın ilginç bir şekilde tanışıp, ailelerinden uzakta bir yolculuk geçirmeleri ile alakalı.

  James karakteri, 5 yaşında annesini kaybetmiştir. Ama nasıl? James'i ırmağa götüren annesi, çocuğunu arabadan indirir ve arabayla beraber kendini ırmağa bırakır. James'in elinden hiç bir şey gelmez ve öyle bakakalır. Dizinin ilerleyen bölümlerinde James annesi için çok sıkıntı çekti ve intihar etti şeklinde bir yorumda bulunur. Peki her sıkıntı çeken bireyin böyle davranması normal mi? Hayır tabiki de. Bu yalnızca James'in yorumu. Büyük ihtimalle annesinin neler yaşadığından habersiz bir çocuktu. Bu durum James'i de kötü etkiledi tabii. Kendisi bulduğu her şeyi öldürmeye istekli ve hevessiz bir insan olarak büyüdü. Kısaca sosyopat. Elini bilerek kaynayan yağ tenceresine sokar ve bir şeyler hissetmek ister. Çünkü gülmeyen, ağlamayan, hiç bir duyguyu hissetmeyen birisidir. Yağ tenceresine soktuğu eliyle acı bile hissetmez. Annesinin gözü önünde intihar etmesi onda büyük bir travma yaratmış ve bu şekilde bir tepki göstermesine neden olmuştur.


Babasını sevmeyen James, annesinin ölmesinden çok babasının ölmesini daha çok ister. Ona 13.yaş gününde bıçak aldırır. O bıçakla birçok hayvan öldürür, içlerini doldurur ve gömer. Ama tatmin olmaz öldürdüğü şeylerle. Adeta daha büyük bir şey öldürsem de rahatlayacağım edasındadır James. Sanki bunu başarırsa annesinin kendisini öldürmesinin intikamını böyle alabileceğini düşünecek ve rahatlayacak. Çünkü annesi orada ölürken bir şey yapamadığı için kendisini suçluyor. Ölümüne kendisinin neden olduğunu düşünüyor. Bu şekilde içine kapanık, saldırgan, hissiz ve hayalleri olmayan bir gence dönüşüyor. Etrafındaki hiç kimseyi sevmiyor. Ta ki Alyssa'ya kadar..


  Alyssa, üvey babası, annesi ve iki kardeşiyle yaşayan, hayattan çok şey bekleyen bir kız. Babası küçükken evi terk ediyor, annesi ile boşanıyorlar, sonra hiç sevmediği üvey babası ile evleniyor. Alyssa karşımıza ilk olarak okul kantininde çıkıyor. Arkadaşlarının yanında fakat ne kadar mutsuz olduğunu hissetmeye başlıyor. Çünkü hepsi telefonuyla ilgileniyor ve yanında olmalarına karşın söylenebilecek bir konuyu mesaj olarak atıyor. Buna sinirlenen Alyssa da kalkıp kendisini için iyi olabilecek birini arıyor ve James'i görüyor.

 Alyssa karakteri enerji dolu fakat anne ve üvey babası tarafından bastırılan bir karakter. Annesinin zaten evde herhangi bir söz hakkı yok. Her şeyi üvey babası karışıyor ve Alyssa'yı evden istemiyor. Çünkü ona söz hakkı geçmiyor. Alyssa üvey babasını ''hıyar'' olarak betimliyor. Evde verilen bir parti esnasında kaçıyor ve James'in yanında alıyor soluğu. Derken hikaye burada başlıyor zaten.


James'in öldürme meraklısı, daha doğrusu kendisinde bu zorunluluğu görmesinden dolayı, kendine kurban olarak Alyssa'yı seçer. Tabi Alyssa'nın hiç bir şeyden haberi yoktur. Eve gelen Alyssa için bir sürü plan yapar fakat Alyssa evden kaçmak, kendilerine başka bir hayat kurmak ister. Teklifi kabul eden James, babasının arabasını alır ve ona yumruk çakıp, kaçarlar. 

Ve yolculuk başlar. Yolculuğun temel amacı Alyssa'nın babasına kavuşması. Babasını özleyen Alyssa, onun annesinden farklı olduğunu ve onu koruyup kollayacağını düşünür. Hayaller kurar. İkilinin yolculuk boyunca başlarına bin türlü bela gelir. Alyssa'nın dikkatsizliği yüzünden arabayı çarparlar ve araba artık araba değildir. Sonra otostop çekerler, tuhaf bir adamla yolculuğa başlarlar. Adamın James'e davranışı hoşuna gitmez Alyssa'nın ve adamın parasını alır. Yollarına devam ederler. 

Sığınacakları bir ev bulan ikili bir süre burada gizlenir. Alyssa James'e ilgi duymaya başlar fakat aynı ilgiyi ondan alamayınca dışarıda tanıştığı bir erkeği eve getirir ve James'in onu kıskanmasını sağlar. Ama onunla olamaz aklı James'dedir. 
Sonrasında evin sahibi gelir ve her şey alt üst olur. Alyssa'ya saldıran adam karşısında savunmasız kalır. James adamı bıçağıyla öldürür ve bu durumdan hiç bir şekilde pişman olmaz. Çünkü hak etmiştir. Oysa o bıçakla Alyssa'yı öldürmeyi planlıyordu. Fakat James, Alyssa'ya karşı bir şeyler hissetmeye başlar. 
Ve tüm o travmatik davranışları yerine artık sevgi vardır. Gerçek duygu, hissedebileceği, onunla mutlu olabileceği bir duygu. Annesinin ölümünden sonra ilk defa kalbi hızlanır, insan olmayı öğrenir James. 
Çevirisi: Belki birbirimizi düzeltebiliriz. 

Kaçan ikili her şeye yeniden başlamaya karar verir.Saçlarını keser. Ki bu durum yeni bir şeye başlanması için kadınların yaptığı son derece normal bir durumdur. Kendini daha iyi hissetmek için yapılan bir şeydir.  Alyssa o adamı öldürdüğü için James'e kızar ve onu terk eder. Yapılan şeyin suç olduğunu düşünür ve James'ten uzaklaşıp kendi hayatını kurtarmaya çalışır. Halbuki James onun için tüm bu şeyleri yapmaya katlandı. 
Alyssa, tek başına yaşamakta zorlanır, işler ters gider ve tesadüfen girdiği bir kafede James'i bulur ve yeniden kavuşurlar. Tekrardan araba çalan ikili, bu sefer benzin de çalarlar ve yakalanırlar. Oradaki masum bir çocuğu da kandırıp, öylece kaçarlar. 

Sonunda babasını bulan Alyssa, babasını önce çok sever. Fakat tanıyınca aslında annesinin daha iyi birisi olduğunu düşünür. Polisler onları bulur ve James 18 yaşına girdiği için tutuklanacaktır. Alyssa'ya bir şey olsun istemez ve kaçar. 
                                                     
                                                        2.sezonu izleyince görüşürüz. :)









Yorumlar

Popüler Yayınlar