Rota:2 Belgrad Ormanı Ve Atatürk Arboretumu

Öncelikle Belgrad Ormanı ile başlayacağım. Her tarafını karış karış gezemedik. Biz piknik yapmayı tercih edenlerden olduk. Ama gayet güzeldi. İnsanların tahribi dışında tabii.
 Girerken fark ettiğimiz şey arabaların çok fazla oluşuydu. Arabaların girmesi için belli bir ücret ödenmesi gerekiyor. Biz yaya olarak girdiğimiz için her hangi bir ücret ödemedik. Girişte 2 adet yol var bu yollar birbirine çıkıyor. Sağda Bentler Mesire Yeri var ve burası oldukça kalabalıktı. Biz ormanın içinde, daha sakin, sessiz ve temiz bir yere oturmayı tercih ettik. Çünkü insanlar doğayı her zamanki gibi iğrenç bir hale getirmişti. Hemen hemen her ormanda görebileceğiniz tarzda bir şey ile karşılaşıyoruz maalesef. Yedikleri içtikleri ve çocuklarının bezleri dahil ellerinde ne varsa doğaya bırakıp gitmişti insanlar. Doğa bize bu kadar güzel bir manzara sunuyor, temiz hava sunuyor ama biz bu güzellikleri kötü ruhlarımızla ve benliklerimiz ile doğaya bırakıyoruz. Sonra da yaşanan iklim değişikliklerinden şikayet ediyoruz. Tabi sadece doğayı kirletmekten ötürü olmuyor iklim değişiklikleri. Ama bu en önemli etmenlerden biri. Sadece doğayı da değil, ormanda yaptığımız mangallardan dolayı havayı da kirletiyoruz. Arabaların radyolarından gelen yüksek ses te hem ormandaki diğer canlıları hem de havayı rahatsız etmeye yetiyor. Biz sakin ve sessiz bir yer bulduk fakat etraftan yine sesler, kokular geliyordu. İnsanları göle girmesi yasak olduğu halde girmeleri de ne kadar duyarsız olduklarını gösterdi. Ormanın tamamını gezemedik çünkü çok büyüktü ve yorgunduk. Belgrad Ormanı ile ilgili size kısa bir bilgi vereyim.


  5300 hektarlık bir alana sahip olan Belgrad'da suların toplanılması için bentler inşa edilmiştir. Biz burayı göremedik fakat oldukça büyük bir yer. Ormanda 350 dönümlük Nebahat Bahçesi ve 450 dönümlük Av Üretme Yeri bulunuyor. Mevki Bahçeköy'de bulunduğundan Orman Fakültesi de burada.
Sultan Süleyman Sırbistan'dan dönerken birçok Sırp esirini buraya getirmiş ve bu köyde yaşamışlar. İsmini Belgrad olarak koymuşlardır.



 Belgrad'da 8 adet mesire yeri var ve genelde hafta sonları, yazları oldukça dolu. 24 saat açık olan ormanda dilerseniz kamp da yapabilirsiniz. :)
 Belgrad, İstanbul Bahçeköy'dedir. Kadıköy'den gelmek isteyenler; Önce Beşiktaş vapuruna binmeliler daha sonrası 3 vesaiti olan D2 hattına binebilirler. Ama bu otobüsün yolculuğu diğer otobüse göre uzun. Ya da yine Beşiktaş'tan Hacıosman Metrosuna giden otobüse binip oradan 42HM hattıyla Bahçeköy (Belgrad Ormanı)'na gidebilirsiniz.
 Gerçekten görülmesi gereken bir yer mi? Bizce evet. Günümüzde yeşillikler gözümüzün önünden adeta su gibi akıp gittiği için bu tür yerleri koruyup kollamalıyız diye düşünüyorum. Ve en önemlisi kendi pisliğimizi doğaya kondurmadan sevmeli ve tadını çıkartmalıyız.
 Artı bir yönü daha var Belgrad'ın yürüyüş yapmak içi ideal ama mümkünse hafta sonu çok erken saatlerde yapın. Çünkü yollar arabalardan yürünecek halde olmuyor maalesef.

Atatürk Arbetorum içinse bir bilgi vereyim sizlere. 1916 yılında Hayrettin Kayacık fidanlık kurar. Bu fidanlığı genişletip,1949 yılında arbetorum yapmak ister. Çalışmaları kabul görür. 1982 yılı Atatürk'ün 100. yıl dönümü olduğundan buraya Atatürk Arbetorum ismi verilmiştir.  Arbetorumu tanımlamak gerekirse: Genellikle akademik amaçlarla oluşturulan ağaç ve bitki türlerini barındıran park, bahçe ve ya alanlardır. Kısacası ''Ağaç Parkı'' olarak bilinir.


 Çeşitli ağaçlar dışında 3 adet yapay göl bulunuyor. Düğün ve ya nişan fotoğrafları için de vazgeçilmez bir yere dönüştürülmüştür. Bunlar için de ekstra bir ücret ödemeniz gerekiyor.  Pazartesi hariç tüm günler açık olan park, saat 09:00'dan 17:00'a kadar açık ve ücretli. Hafta içi yetişkin: 7,5 tl, hafta sonu 20 tl, öğrenci hafta içi : 2.5 tl, hafta sonu ie 7.5 tl.  Ulaşım olarak zaten Belgrad'ın 15 dakika gerisinde kaldığı için aynı güzergahla gidebilirsiniz.

 Peki burası görülmeye değer mi? Evet. Fakat Orman Fakültesi'ne ait olsa bile eksiklikleri çoktu. Buraya doğayı seven, ağaçları seven ve bitkilerle ilgilenen insanların daha çok gelmesini tavsiye edebilirim. Öteki türlü çok sayıda anlaşılamayacak ağaç türünü görüyorsunuz sadece ve hıımm güzelmiş diye düşünüyorsunuz. Bu konuda bilgi sahibi olup gelmek daha iyi bence. Gelmeden önce ben de biraz bakmalıydım :(

 İçeriye haliyle, yiyecek, içecek, kilim vs. alamıyorsunuz. Hem hayvanlara vermemek için hem de insanların güzelim doğayı kirletmemeleri için. Bu konuda takdir ettim. Biz her tarafını gezemedik çünkü çok büyüktü ve zamanımız dardı.




  Bunlar dışında iki yerde listemizde olan yerlerdi. Tek üzüldüğüm nokta insanların pisliği, vurdumduymazlığı. Umarım değişir demekten başka bir şey gelmiyor aklıma.

Yorumlar

Popüler Yayınlar