Aç Kaldığınız Zaman Çalışabilir Misiniz? Açlık Kitabı Ve Filmi Üzerine Kısa Anekdotlar

 

Knut Hamsun'ın Açlık adlı kitabından ve uyarlanan filminden sizlere fikirlerimi paylaşacağım. Kitabı üniversitede okumuştum. Ardından filmini izledim.

Önce Knut Hamsun'dan bahsedecek olursak, kendisi yoksul bir ailede büyümüş, yoksulluğunun ne demek olduğunu çok iyi idrak etmiş bir yazardır. Norveçlidir. Edebiyatı seven, meraklı bir çocukluk geçirmiştir. Yazmıştır fakat pek okunmamıştır. Sonra gerçekten yaşadığı şeyleri ,aslında insanların merak edip, çok fazla okuduğu konuyu yazdı. Dramı. Yaşanılınca sevilmeyen fakat bir yerlerden okuduklarında ve ya duyduklarında ilgilerini hemen o tarafa çektikleri bir konu dram. Sadece bunun hakkında düşünmeye bayılırlar. ''Vah vah neler yaşamış'' deyip, acımayı bayılırlar. Ama fazlası gelmez ellerinden. Çünkü böylesi daha kolaydır. Diğer türlü nasıl yardım edeceklerini bilemezler. Acıyıp, üzülmek daha iyi bir yoldur.

                                                     Knut Hamsun, Eşi Ve Çocukları 


Norveç'in ünlü bir yazarı hale gelmiştir. 1. Dünya savaşında Almanları destekledi, Norveçliler onu hayal kırıklığına uğrattı. Ama Norveçliler hiç bir zaman ona ne bir söz, ne de bir protesto düzenlediler. Daha sonra Almanya savaşı kaybedince para cezasına mahkum edilmiştir ve tutuklanmıştır. Çünkü Hitler'e karşı bir sempatizmi vardır, onunla bizzat tanışmıştır. Parti için propaganda yazıları yazmıştır.

Kitabın hikayesi yazar olmak isteyen bir adamın 3 kuruş için neler yaptığını ve ya neler yapabileceğini gösteriyor bizlere. Gazetelere yazı yazıyor, gönderiyor , yayınlanırsa para alıyor. Aksi takdirde parasız kalıyor. Paradan çok aç kalıyor. Bir otelin odasını kiralıyor ve orada yaşıyor. Fakat kirasını ödeyemediği için dışarıda kalmak zorunda kalıyor. Para kazandığı aldığı yiyecekler midesini bulandırıyor. Alışkın değil çünkü her gün bir şeyler yemeye. Hatta filmin bir sahnesinde o kadar acıkıyor ki bir köpeğin ağzındaki kemiği alıp kemirmeye başlıyor. Bu çoğu kişiye göre abartı gelebilir ama gerçek hayatta bu tarz şeyler mümkün.

Daha da ilginci açlıktan elbisesini koparıp çiğnemeye başladığını da görüyoruz. En önemli olan şey de bu kadar açlık çekerken, kimseden yardım beklememesi. Kendini acındırmaması ve dilenmemesi.
Zamanla bu şekilde yaşayıp acımasızca hayatı sona erer.

Kitap Behçet Necatigil'in sade ve yalın çevirisi ile Türkçe'ye kazandırılmıştır. Kısa bir romandır ve okunmasını tavsiye ederim.