Sevgiliniz Ve Sevginiz İçin Her Şeyi Yapar Mıydınız? (Lola Rent Lola Filmi İncelemesi) [Spoiler!!]




Lola Rennt Lola, Tom Tykwer'in yönetmen koltuğuna oturduğu, 1998 Almanya yapımı bir filmdir. Başrollerini Franka Potente ve Moritz Bleibtreu üstleniyor.  Filmin IMDB puanı:7.7.






 Konusu

 Lola ve Manni Berlin'de yaşayan iki sevgilidir. Manni mafya ile çalışır ve teslim etmesi gereken parayı metroda kaybeder. Parayı çalan kişi de yaşlı bir evsizdir. Aslında parayı çaldırması ve ihtiyacı olan birine gitmiş olması filmde önemle vurgulanan bir noktaydı.


 Film 3 farklı aşamadan oluşur. 

 1. Aşama 
 Parayı kaybeden Manni ne yapacağını bilemez ve Lola'yı arar. Filmde bu kısım oldukça gerilim yaratıyor. Telefon sesini gür bir şekilde izleyiciye duyuruyor yönetmen. Çünkü filmin gidişatını değiştirecek ve asıl konuyu konu yapacak kısım burada. Bir telefon sesi kadar yakın aslında.
 Telefonda olan biteni anlatan Manni, Lola'ya 20 dakika içinde bu parayı bulması gerektiğini aksi takdirde bir soygun yapacağını söyler.


 Ve Lola telefonu kapadığı gibi koşmaya başlar. Zamanı başlamıştır ve 20 dakika parayı bulabilmek için uzun bir süre değildir.
 Önce ilk seçenek olan babasına gitmeyi düşünür Lola. Koşu sırasında günlük hayatta karşılaştığı birçok şeye rastlar halbuki ama onun gözünde şu an sevgilisine yardım etmek vardır. Koşarken önce bir bebek arabasına çarpar. Bebeğin annesi arkasını döner ve ona küfreder. Burada yönetmen farklı bir flash back tekniği kullanır. Direk olarak geçmişe gitmez, Lola insanlarla etkileşime girdiğinde, o kişi üzerinden bir flash back tekniği uygular. Sonra karşısına bisikletli bir çocuk çıkar, Lola'ya bisikletini satmayı teklif eder. Lola'nın cevabı ''Hayır'' olur. Daha sonra mahallesinde tanıdığı bir adam karşısına çıkar ve Lola yüzünden bir arabaya çarpar. Ama kimseye bir şey olmaz. Bu 3 kişiyi ilk seçeneğinde herhangi bir zarar gelmez.


 Babasına ulaşır Lola. İçeride bir kadın vardır. Bu kadın babasının metresidir ve hamiledir. Babasından para isteyen Lola, karşılığını alamaz. Hatta babası ona yeni bir hayata başlayacağını, gerçek babası olmadığını söyler. Lola büyük bir çığlık atar ve camlar kırılır. Çığlık bazen ifade etmekte zorlandığımız duyguları açığa çıkarmamız için kullandığımız bir dışa vurumdur. Olmayan ve ya kötü olmuş şeyler için isyan etmek için, belki de sinirlerimizi boşaltmak için, tam tersi mutlu olduğumuz zaman yaptığımız bir şeydir. Ya da hepsinden farklı olarak korktuğumuz için. Lola çığlık atıyor çünkü istediği ve amacı olduğu şey gerçekleşmemiştir. Ne yapacağını bilemediğinden korkmuştur. Ama mutlu olduğu için atmamıştır çığlığı. Duyduklarına şok olmuştur hem de böyle bir zamanda. Sevgilisini kurtarmaya çalışırken hayatındaki değer verdiği ya da değer verildiğini düşündüğü kişiyi kaybetmiştir. Çaresizdir ve koşmaya devam eder.


 Koşarken bir ambulans görür, önünde cam taşıyan insanlar. Şoför onları son anda fark eder ve bu durum Lola'nın bir an durmasına neden olur.

 Bu sırada Manni, Lola ile konuştuğu telefon kulübesinden çıkar ve soygun için markete girmek üzeredir. Saate bakar. Lola'nın yetişemeyeceğini düşünür ve markete silahıyla girer. Lola gelir ve soyguna dahil olur. Ardından polisler gelir ve Lola'yı vururlar. Lola ölür.


2.Aşama 

Tekrar apartman dairesinden inen Lola, bu sefer köpek sahibi olan komşusu ona çelme takar ve Lola bir kaç saniye geç iner. Lola tekrar çocuğa ve rahibelere çarpar. Komşusunun arabasının üstünden geçer yine bir şey olmaz. Evsiz adamın yanında geçer. Babasının ofisine tartışma sırasında girer. Metresi babasına çocuğun başkasından olduğunu söylemiştir. Bekçi içeri girer ve babasını rehin alır. Para için kasayı açar ve Lola'ya verir. Parayı alan Lola tekrar koşmaya başlar. Bu sefer ambulans şoföründen onu götürmesini ve hızlı olmasını ister. Fakat dikkatine dağılan ve Lola'yı almayan şoför camı görmez, camın içinden geçer. Tam markete girecekken Lola'ya çarpar ve Lola ölür. Manni onun yanına gelir ve tekrar flash back sahnesi ortaya çıkar. İki sevgilinin bulunduğu bir yatak sahnesi vardır. Birbirlerine aşk dolu sözler söyledikleri sahne. 

Çevirisi: Eğer biz seninle asla tanışmasaydık sen aynı şeyleri başkasına da söyler miydin? 

3.Aşama


Filmin son kısmı. Bu kısım çoğu kişiye saçma ve gereksiz gelse de asıl nokta burada. Her şey sonuçlanıyor. Bu sefer Lola kimseye çarpmadan koşmaya devam eder. Bisikletli çocuk ile diyaloğa girmemek için satın alır bisikleti ve evsiz atama satar. Karşılaştığı adamla bu sefer denk gelmezler çünkü o adam (Meyer) babasıyla gitmiştir ve Lola babasına yetişemez. Ne yapacağını düşünürken kumarhanenin önünden geçen Lola içeri girer ve elinde kalan parayla rulet masasına gider. Hep 20 numara ile oynayan Lola bir kez daha çığlık atar ve parasını geri almasını sağlar. Attığı bu çığlık bu sefer şans içindir. Çaresizce atılan çığlık ona mutluluk getirir. 


Manni bu sırada bisikletli evsizi görür ve parayı almak için ardından koşar. Parasını alır. Patronlarına teslim eder. Bu sırada Lola, ambulansı görür ve biner. Ambulansta kalp krizi geçiren birisi vardır bu da babasının şirketindeki bekçidir. Lola adamın elini tutar ve onu iyileştirir. Burada Lola'yı Hz. İsa olarak benzetmişlerdir seyirciler. Saat tam 12:00'da telefon kulübesine varan Lola, Manni'nin patronunun arabasından indiğini görür. Manni mutludur. Lola'ya ''Buraya kadar koştun mu?'' diye sorar. Kafa sallayan Lola ile el ele tutuşan Manni, torbanın içinde ne olduğunu sorar. Film biter. 


Film konu yönüyle oldukça farklı. Birçok ödüle layık bir film. Oyunculuklar başarılı. Bomboş bir film değil. Yönetmen ve senarist zamanın önemini, yapacağınız bir şeyi asla geri gelemeyeceğini yüzümüze adeta vurmuş. Geçmişte yaptığımız hatalarımızın düzelmesi için birden fazla seçenek olduğunu göstermek aslında tek bir şansımızın olduğunu ve bu şansla ne yapabileceksek bununla yapmak zorunda olduğumuzu, tek bir doğru olduğunu bu tarz hem aşk hem döngüsel bir konuyla dile getirmiş. 
*Lola'nın saçlarının kırmızı olmasının nedeni ise tüm bu yaşananları aşkı, sevgisi için yapması. Filmlerde kırmızı rengi aşkı temsil eder. 
*Manni'nin saçlarının sarı olması da çılgın biri olduğunu anlamına geliyor. Bu da filmlerde sarı rengin delilik, çılgınlık simgesi olarak betimlenmesinden kaynaklıyor. Filmde Manni'nin neden olduğu çılgınlıktan yüzünden Lola her şeyi göze alarak koşmaya başlıyor



Resim Kaynakları: https://tr.pinterest.com/pin/158681586843663211/
https://tr.pinterest.com/pin/775604367057336664/
https://tr.pinterest.com/pin/550142910705400624/
https://tr.pinterest.com/pin/200480620889369981/
https://tr.pinterest.com/pin/520939881883791555/
https://tr.pinterest.com/pin/513128951264938007/
https://tr.pinterest.com/pin/398779741981381833/
https://tr.pinterest.com/pin/253609022740130421/
https://tr.pinterest.com/pin/842595411513030766/
https://tr.pinterest.com/pin/200480620889369981/
https://wdb.space/423973



Yorumlar

Popüler Yayınlar