Ürkütücü Yarınlar (Beş Sevim Apartmanı Kitabı İle İlgili Kısa İnceleme)



Öncelikle ilk kez Mine Söğüt'ün kitabını okudum. Özenle baktım hangisini okusam diye. Ama söylentilere ve okuduklarıma göre tüm kitapları güzel. Ben ilk romanı Beş Sevim Apartmanı ile başlamayı tercih ettim. 1 günde bitirdim. Okuduktan sonra araştırıp baktım ve tiyatro oyunun da olduğunu öğrendim. Daha önce Kadıköy Emek Tiyatrosu'nda gösterilmiş. Keşke daha önceden okusaydım da oyununu da seyretseydim.
Konuya gelirsek gerçekten ilgi çekici. Normalde bu tarz şeylerden korkmama rağmen bir çırpıda okudum. Gözümü kırpmadan.


Kitap ana karakterimiz olan Doktor Samimi ve Beş Sevim Apartmanı'nın geçmişi ile ilgili hikayelerden oluşuyor. Öncelikle kitap çok iyi kurgulanmış, eğer gerçek değilse anlatılanlar. Ki gerçek olamayacak kadar ürkütücüler bence. Çünkü ben bayağı korkarım. :)
Doktor Samimi ailesi tarafından hor görülmüş birisidir. Çocukluğunda ailesi onun cüce olarak nitelendirdiği için kendisini hep cüce bir insan olarak görmüştür. Hoşlandığı bir kız vardır. Ama hayatına cinlerin girmesiyle her şeyi değişir. Başta onunla oldukça güzel giden ilişkisi hayatında bir anda cinlerin girmesiyle ilişkilerinin sonlanmasına yol açacak duruma gelir. Cinler onunla ayrılması gerektiğini yoksa başına kötü şeyler geleceğini söyleyerek onu tehdit etmiştir. Ayrıca cinlerden kimseye bahsetmemesi için onu tembihlemiştir. Aksi takdirde hayatı daha da kötüye gidecektir. Doktor Samimi tüm hayatına sığdırdığı bu psikolojik durumu görmezden gelmeyerek yaşayamaz. O bütün hayatını onlarla beraber geçirmek zorundadır. Çocukluğundan beri yanındadır onlar. Aslında o zamanlar sığındığını zannettiği, oyun oynayıp eğlendiğini düşündüğü yaratıklar onun büyün hayatını alt üst edecek konuma gelmişlerdir. Ve bunların nedeni ailesidir. Kendi kurduğu dünyasına 5 insanı daha dahil etme kararı alır. Psikolojik hastaları ve kendi ile benzer problemleri olan insanları beş sevim apartmanına toplar. Onlara aynı eşitlikte eşya verir ve dışarı çıkmalarını önlemek amacıyla apartmana başka birilerinin girmesini yasaklar. Bu beş insan Samimi'nin yaşadıkları yakın trajik şeyler yaşamışlardır.5'nin de birbirinden farklı 5 hikayesi vardır. Hepsi ailelerinden gördüğü muamelelerden ötürü ya onları öldürmüşler ya da eziyet etmişlerdir. Yaşadıkları olaylardan ötürü psikolojik ,travmatik sorunları olan insanlar haline gelmiştir.  Bakabildikleri tek yer pencerelerdir ve oradan da sadece berrak denizi görürler. Çünkü hayatlarında hiç gün yüzü görmemiş bu 5 kişi, kimsenin onlara bakmalarına aldırmadan denize bakmayı ve onu hissetmeyi bir nebze olsun sevinirler. Düşüncelere dalar ve gözlerini kırpmadan bir umut ışığıyla geleceklerini düşünürler. Kitabın sonunda da aslında her şeyin bir rüyadan ibaret olduğu anlaşılır. Ya da bu benim tahminim.
Kitapta dikkatimi çekenlerden birisi yazarın çok iyi araştırma yapması. Cinlerle ilgili bilgisi, rüya tabirleri ve Kuran-ı Kerim'den alıntılama yapması oldukça ilgi çekiciydi. Bu da kitabın okunması için biraz daha fazla merak uyandırması demek.
Kitapla ilgili daha çok şey var söylenecek ama amacım kimseyi sıkmamak ve başkalarının da bunu okuması için tavsiyeler vermek. Eğer sizler de okuyup yorumlarınızı paylaşmak ve ya yorumuma yorum eklemek isterseniz bloğuma bekliyorum.
Sevgiyle kalın..

Yorumlar

Popüler Yayınlar