Bazen Sevgi De Yetersiz Kalır! (Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi Hakkında İnceleme) {Spoiler!!}
Son zamanlarda oldukça fazla konuşulan film Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi, Fransız yapımıdır. Fransız filmlerini çoğu insan sıkıcıdır diye izlemez. Fakat bence çok güzel sanat filmi yaptıklarını söylemek isterim. Yavaş ama konuyu içinize çeke çeke izleyebileceğiniz tarzda filmlerden. İşte bu film de böyle bir film.
Filmin Konusu
Marianne adında bir ressam evlenecek olan bir kadının portresini yapmak için yaşadığı adaya gider ve portreyi tamamlayana kadar orada kalır. Fakat ondan önce gelen hiç bir ressam Heloise'nin portresini tamamlayamamıştır. Bu yüzden Marianne ressam olduğunu daha sonradan söyleyecektir. Heloise'ye ait birçok portre yapar fakat ona aşık olduğu için oradan gitmek istemez. Aynı şey Heloise için de geçerlidir. Annesinin zoru ile zengin İtalyan bir adamla evlenecektir ama evine gelen ressam Marianne'ye aşık olduğunu anlamıştır ve onun gitmesini istemez. Fakat sonunda sevgi bile onları ayırmak zorunda kalır.
Filmdeki tablolar o kadar güzel ki, o döneme gidip keşke ben de bunlardan yapabilsem diyorsunuz. Marianne, Heloise'nın yüzünü, ellerini , kısacası vücudunun her yerini gözlemleyerek onu tasvir ediyor. Onu güldürmeye ve onu sevmeye başlıyor.
2 kadın olarak da onlara yardımcı olan Sophie'ye göz kulak olup, ona tüm içtenlikleri ile yardım etmeyi, kadın olarak güçlü kalmalarını gösteriyorlar.
Filmi izlerken sanat arasında büyüleniyor ve o büyü ile sevgiyi ve doğayı hissediyorsunuz.
Alev Almış olmasının nedeni de bana göre hayatına yön veren kişi tarafından hiç istemediği bir şey yapacak olmasıdır. Bir sahnede Marianne de eski tablolardan birisini yakıyor. Belki de beğenmediği ya da portreyi yalnızca kendisinin yapmasını istediği için.
Yorumlar
Yorum Gönder