Zamandan Ders Almak Gerek! Russian Doll 1.Sezon İncelemesi (Spoiler İçerir!)
Az önce oldukça kafa yakan bir diziyi bitirdim. Russian Doll hemen hemen her sitede karşıma çıkan bir diziydi. Diziyi izlemeden önce yorumlarını okumuştum, bu yorumlarda dizi izleme sitelerinde yapılan yorumlar. Çoğu ne zaman bitecek, çok sıkıldım gibi cümleler yazmış. Ben bu yorumların hiçbirisine katılmayıp, 2. Sezonu iple çekiyorum. Dizi konusunun az da olsa yanından geçmesiyle birlikte Groundhog Day’i andırdı. Fakat dizi filme göre daha ayrıntılı ve daha farklı yollara doğru ilerlemeye başladı. Yani film ile pek benzeşmiyor.
Dizinin Konusu
Nadia adında bir kadının doğum günü gecesi yaşadığı olaylar
neticesinde ölüp tekrar doğum günü gecesine dönmesi ve bu olayların oldukça sık
yaşanması ile başlıyor dizi. Dizinin adından da anlaşılabileceği üzere Rus
Bebek (Matruşka) büyükten küçüğe doğru sıralanmakta ve her açışında bir başka
şeklini görmekteyiz. Yani süreklilik gerektiren bir durumu gözler önüne
seriyor. Olaylar ardı ardına yaşanıyor. Nadia gibi sürekli ölüp dirildiğini
gören bir başka kişi de Alan, Nadia gibi bu olayların neden olduğunu anlamaya
çalışıyor.
Nadia 36 yaşına gelmiş bir kadın ve hiçbir erkeğe bağlanamamıştır.
Dağınık yaşamayı seven, sigarayı yiyecek gibi tüketen ve sıkça uyuşturucu
kullanmaktadır. Yulaf adında bir kedisi vardır ve yalnız birisi olduğu için
Yulaf’ın varlığını çok sever ve sürekli olarak onu kaybeder. Doğum günü gecesi
de Yulaf’ı aramaya çıktığı sırada araba çarpar ve ölür. Tabi tekrardan dirilir.
Nadia’nın ilk korkusu Yulaf’tır, Yulaf’ın sürekli kaybolması ve sürekli yalnız
kalmasıdır. Nadia yalnız kalmaktan korkar ve sürekli kaybettiği kedisi Yulaf’ı
dizi boyunca bir amacı olduğunun kanıtıdır.
Nadia’nın ikinci korkusu da ölümdür. Annesinin ölümünü bir
türlü kendisine inandıramayan Nadia yaşadığı süre boyunca sürekli ölümü
düşünür. Manevi annesinin evinde çokça kez öldüğünü görür. Gaz kaçağı olduğunu
ve bu şekilde öleceğini ya da manevi annesinin onu hırsız sanarak öldüreceğini
görür. Yani dizi boyunca sürekli olarak bir şekilde öleceğini ve tekrar
dirileceğine inanır. Zaten öyle de olur. Ama Nadia aslında inandığı şekilde
olayları ilerletmektedir. Düşündüğü şeyin olduğunu ve sebebiyet verdiği şeyleri
görür.
Alan’ın ilk korkusu Beatrice’den ayrı kalmak, onu
kaybetmektir. 9 yıldır yanında olan kadının bir anda ondan ayrılmak istemesi,
onu aldatmasını kaldıramaz ve intihar eder. Nadia’dan farklı olarak Alan öldüğü
ilk gece ölmeyi tercih etmiştir. Aslında tek yaşama bağlanan kişinin ondan
ayrılması onun için ölüm olmuştur. Bu ölüm de Nadia ile birbirlerine yakın bir
bağ oluşmasını sağlamıştır. Çünkü ikisi de yalnız kalmaktan korkan iki yabancı
olmuşlardır.
Alan Nadia’nın tam tersine düzen hastası ve sağlıklı bir
bireydir. Spor yapar ve yediklerine dikkat eder. Onun da bir balığı vardır.
Alan dizide iyiliği temsil ederken, Nadia kötülüğü temsil etmekle yükümlüdür.
İkisini her gece ölmesine neden olan olaylar birleştirir.
Korkuları yaşamalarına engel olacak kadar büyümüş ve onları
birbirine bağlamıştır. Sonunda her şeyi düzelmişlerdir. İki farklı zamanda
birbirlerini tanıyan ama tanımayan iki kişi birbirinin hayatını kurtarmıştır.
Daha fazla spoiler vermeden size kendi görüşlerimi anlatmak istedim. Gerçekten çok iyi bir diziydi. Senaryosu ve oyunculuklar çok iyiydi. En önemlisi de bize korkularımızın üzerine gitmenin aslında hayatımızda yapacağımız en mühim şey olduğunu anlatmasıydı. Nadia ve Alan eğer korkularının farkında varmasalardı zaten her gün yaşayarak kendilerini ölüme atacaklardı. Her gün ölümü düşünerek, yaşamı unutacaklardı. Biz de hayatta ölüm var gibi yaşamamız gerekse de bundan korkarak değil, hayattan zevk alarak yaşamalıyız. Zamanımızı iyi değerlendirip, zamanımızı boşa harcamamalıyız. Zamanla yarışmadan, onu kendi hayatımızdaki yerini bilmemiz yeterlidir bence.
Not: Kızıl saçı biraz araştırdığımda nadir olan bir saç rengi olduğu için karakterimiz kızıl saçlı olabilir. Yani herkesin başına gelmeyen olayla yaşadığı için kızıl saçlı olduğunu düşünüyorum.
2. sezonda görüşmek üzere..
Yorumlar
Yorum Gönder