Yaz Dizilerinin İnsanlar Üzerindeki Etkisi

 Çocukluğumdan beri televizyonun hareketli ve renkli dünyasında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek isterdim. Bunun için hayaller kurardım ama bu karakterler gerçekte olsa nasıl olurdu diye düşünürdüm hep. İnsanı sanki yanlarındaymışçasına etkileyen bu televizyon, kim bilir başka neler yaptırabilirdi? Anlatmak isteklerime yaz dizilerinden devam edeceğim. Son zamanlarda oldukça fazla konuşulduğunu ve tartışıldığını gördüğüm bir konu. Yaz dizileri neden kötü? Neden erkekler himayesinde? Neden insanlar bunları izliyor? gibi birçok başlık ile karşılaştım. 






Yıllar geçtikçe artan şiddet, ölüm vs. olayların bu tarz dizilerden kaynaklı olduğunu söylüyorlar sürekli olarak.Peki neden sadece kötü olan şeyleri örnek alıyoruz? Neden silahları, ölümü, insanlara kötü davranmayı kendi hayatımızda bir yere koymaya çabalıyoruz bu kadar? Bence bizlere olağanüstü durumlar gibi geldiği için bunları yapıyoruz. Özeniyor ve yapsak hayatımızda neler değişir diye bekliyoruz? Eleştiriyor fakat onlar gibi olmak istiyoruz. Aslında yaptığımız tam olarak hayal olan şeyin aslında gerçek olabileceğini başkalarına kanıtlamak olduğunu düşünüyoruz. 



Yaz dizilerine gelecek olursam çoğu dizi aşk üzerine kurulu olarak karşımıza çıkıyor. Bunun üzerinde durduğunda kışın çıkan dizilerin ağırlığını hafifletmek için ekrana bu tarz diziler konulduğunu düşünüyorum. Keza bütün yaz dizileri aynı değil. İnsanlar sadece dizinin daha birinci bölümü yayınlanmadan nasıl şeyler olabileceğini tahmin ettiği dizileri izlemek istemiyorlar ve ağır bir şekilde eleştiriyorlar. Halbuki izledikleri diğer dizilerin neler içerdiğini, nasıl bir etki yarattığını bilmeden bunu yapıyorlar. Bana göre özellikle belli bir kanalda yayınlanan diziler kadına şiddet, kadını aldatma, ikinci eşin normalliği, çocukların gözlerini önünde ailelerinden birini yaralama ya da öldürme, direk olarak çocuk öldürme, hayvana işkence tarzında kullanabileceğim kötü ve iğrenç cümleleri barındıran dizileri insanlara normal bir şeymiş gibi göstermelerini ele alırsak bence yaz dizilerine yapılan eleştiri çok ağır bir sonuç ortaya çıkarıyor. Bu tarz şeyler yaz dizilerinde de var evet ama bunu alttan alttan insanların beyinlerine işliyorlar, direk olarak göstermeden. Bu da yanlış bir durum tabi. Örneğin dizilerdeki erkek baş roller hep kaslı, yakışıklı, zengin ve başarılı bir profilde iken, kadınlar güzel, akıllı, fakir ama meslek açısından erkekten daha az başarılı olarak gösteriliyor. Yani ülkemizin gerçeği gibi.Halbuki biz gerçek olan bir şeyi yansıttıkları için yapımcılara kızarken onlar bizlere maalesef hayatımızda olan şeyleri gösteriyorlar. 



Gördüğüm önemli bir detay ise kadın baş rollerin bazı dizilerde kademe olarak alttan başlayıp dizinin sonunda kariyer açısından önemli bir insan olarak karşımıza çıkması. Yani çabalayan hep kadın oluyor. Erkekleri hiç bu rolde görmedim. Karşımıza hep patron, seo, müdür olarak çıktı. Neden asistanlar hep kadın olmak zorunda. Erkeğin arkasını toplayan olarak görüldüğü için mi? Gerçek hayatta erkek asistanlar yok mu? Var. Neden dizilerde bunları göremiyoruz? Özellikle de geleceklerini düşünen bu kadınlar nedense hep bu erkeklere aşık oluyorlar ve yakın arkadaşları tarafından onlarla olması için manipüle ediliyorlar. Ayy çok yakışıklı, hem zengin hem başarılı daha ne olsun tarzı cümleler ile kafaları yıkanıyor. Belki de hiç akıllarında yokken yakın arkadaşlarının bunları kafasına sokmasıyla artık hep o adamı görmek zorunda kalıyorlardır. 



Bir de şu var ki zengin kadınlardan sıkılan yakışıklı erkekler hayatlarına renk katması için kendilerinden farklı olan kadınları seçiyorlar. Doğal, akıllı ve farklı gördükleri. Bu açıdan bakılırsa dizilerde kimse denk birisiyle birlikte olamıyor, olmuyor. Olması için bir şey yapmıyorlar çünkü. Ama hayatımızda dizilerde yaşanan bu olayları görme oranımız oldukça az. Peki bize bunların aslında normal olması gerektiğini ve gerçek hayatta da yaşanabilir olduğunu mu göstermek istiyorlar, yoksa sadece herkes böyle yazıyor biz de böyle yazalım mı oluyor? Bana göre yorgun ve yoğun günün ardından işe gelen insanların ya da tüm gün evde yorulan insanların akşamları biraz da olsa kafalarını boşaltmak için bu dizileri izlediğini mi düşünelim? Ben böyle düşünüyorum açıkçası. Her ne kadar beğenmesek de bir şekilde elimiz o dizileri izlemek için kumandaya gidiyor. Gündüz kuşağında herhangi bir şey koyamadıkları zaman dizileri sarılıyor televizyon kanalları. Bizler tekrar tekrar aynı bölümleri izliyoruz. Tabi bu durum evinde film izleyebilenler için geçerli değil. Onlar istedikleri her şeyi izleyebilirken, diğerleri televizyona bağlanmaktan başka bir şey yapamıyorlar. Bir nevi insanları sıkıcı hayatlarında televizyona bağlıyorlar. 



Bir başka şey de daha genç kitlenin yaz dizilerinden nası etkilendikleri. Onlar sosyal medyalarda gösterdikleri sevgileri başka kimselere göstermiyorlar. Binlerce fan sayfası açılıyor. Binlerce yakıştırma yapılıyor. Sosyal medya adeta bir çöplük haline geliyor. Onlar belki de hayatlarında bir kez olsun yaşamak istedikleri şeyleri dizi karakterlerinin hayatlarında görüyor. Yeni yeni büyüyen hayatlarında bir umut yaratmak istiyorlar. Hayal kuruyor ve onlar gibi olmak istiyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum. Sonuçta çok kötü çocukluk geçiren insanlar bunları izleyip geleceklerine dair hayaller kuruyorlar. Gerçekleşsin veya gerçekleşmesin. Hayal kurması bile güzel geliyor. İlişkileri dizilerdeki gibi olsun istiyorlar. Bu yüzden de ailesinden ve hayatlarındaki diğer insanlardan çok onlara bağlanıyorlar. Tabi ki hayal kursunlar ama dizilerin kurgu olduğunu da bilsinler. Gerçek ile sahtenin farkını yapabilsinler ama maalesef bazıları bunu başaramadan ya sevgilisine zarar veriyor ya küçük yaşta evleniyor ya da okumayıp başka işlerle uğraşıyor. 

Onlara farklı şeyler izletmek ve herkes gibi olmasının iyi olacağını değil de kendisi gibi olmasının daha iyi olacağını söylesek daha güzel olmaz mı? 

Aslına bazen de akışına bırakıp sadece izlemek de güzel gelebilir insana. Tercih sizin. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar