Bir Abinin Gözünden Kız Kardeşi: Mirai Animesi İnceleme
Geçen günlerde tatlı mı tatlı bir anime izledim. 2018 yılında Mamoru Hosoda tarafından yapılan Mirai animesi bence her ebeveyn ve ebeveyn adaylarının izlemesi gereken bir anime. Animelerin geneli zaten çocukların izleyebileceği türde yapımlar değil. Genel olarak yetişkinler için yapılıyor.
Konusu
Kun adında 4-5 yaşlarındaki bir çocuğun yeni doğan kız kardeşine karşı yaklaşımlarını izliyoruz.
Filmde Kun Mirai'i ilk gördüğünde ona nasıl davranacağını bilmiyor. Elini tutmaya çalışıyor fakat sıkmaması gerektiğini bilmiyor. Annesi ona iyi bakması gerektiğini söylüyor. Hareketlerinin kaba olduğunu fark edemiyor bazı zamanlar. Bazı zamanlar çok seviyor, bazen de ''Ben onu sevmiyorum'' tarzında bir yaklaşımda bulunuyor. O da daha çocuk olduğu için ona bakılması gerektiğini anlayamıyor ve annesine hep onunla ilgilendiği için kızıyor. Annemi sevmiyorum diye sürekli olarak küsüyor. Annesi işe gitmek zorunda olduğunda ise Mirai'a babası bakıyor. O da sadece Mirai ile ilgilenebiliyor. Kun'a pek vakit ayıramıyor çünkü home office çalışıyor, bir yandan da bütün işlerini yetiştirmeye çalışıyor. Bu sefer de Kun ben babamı sevmiyorum diye bir tavır takınıyor. Tüm oyuncaklarını dağıtıyor, toplamıyor.
Filmde Kun'un bahçeye çıktığında gördüğü hayaller animeye güzel bir özellik katmış. Bir çocuğun hayal gücü ne kadar büyük olabilir. İşte bu kadar dedirtebilecek boyutta. Kun bir hayalinde Mirai'ın gelecekteki hali ile tanışıyor. Mirai ona sürekli bana kötü davranma, nazik ol diyor. Ben senin kardeşinim, beni sev diyor. Bir diğer hayalinde köpeklerinin insan halini görüyor, onun gibi davranmaya çalışıyor. Diğerinde Mirai ile oyun oynuyor ve çok hoşuna gidiyor. Hatta o , köpeği ve kendisi annesinin eve bıraktığı bebekleri iş birliği sağlayarak alıyor. Başka bir hayalinde Kun anne ve babası ile gitmek istemiyor, sarı pantolonunu giymek istiyor ama ıslak olduğu için giyemiyor ve kendisini tren istasyonunda buluyor. Orada kayıp eşya bürosundan anne ve babasına ulaşmaya çalışıyor. Fakat onları ismini bilemediği için Mirai'ın ismini söylüyor, onun trene tek başına girdiğini görüyor. Koşuyor arkasından ve kardeşi kurtarıyor. Burada tamamen şöyle bir vurgu yapılmak istenmiş. Eğer kız kardeşini sevmezsen ve yalnız bırakırsan o ömür boyu yalnız kalacak. Aynı şekilde kendisi de bu şekilde davranmaya devam ederse o da yalnız kalacak.
En ilginç sahnelerden biri de büyük büyük babasının geçmişine gitmesi. Büyük büyük babası ona ata bindirmeyi öğretir ve o sıralar bisiklet sürmeyi öğrenmeye çalışan Kun, babasının Mirai'ya bakmak zorunda olmasından dolayı kendi başına öğrenmesi gerektiğini anlar ve öğrenir de. Aynı şekilde annesinin kendi yaşlarında olduğu zamanlara da yolculuk eder Kun. O zamanlar annesi Kun gibi dağınıklığı seven bir kız çocuğuymuş, annesi de Kun'un annesi gibi ona bağırıyormuş. Bu da nasıl büyürseniz, çocuğunuzu öyle yetiştirirsiniz psikolojisi adı altında incelenebilir. Tabi ki böyle büyüdün diye bu şekilde yetiştirmek de doğru değil.
Demem o ki, benim anlattıklarımdan daha fazlası var animede. Oturup izlenmeli ve gözlem yapılmalı.
Yorumlar
Yorum Gönder