Bir Apartmanda Olan Her Şey: The Aparment Filmi İncelemesi
Siyah beyaz filmlerin ne kadar eğlenceli olduğunu unutmuşum. The Apartment'ı izlerken tam olarak bu cümle geçti aklımdan. Ne kadar anlamlı, eğlenceli ve bir o kadar da sürükleyici. Filmin Türkçe karşılığı Garsoniyer. Bunun anlamı bazı erkeklerin evlilik dışı işleri için tuttukları özel konutlar demek. Anlamını bilmeden önce neden böyle bir ad koydular diyordum.
Konusu
Filmde sabah 7:30 ve akşam 17:20 arası özel bir şirkette çalışan bir beyefendinin dairesinde geçen olaylar konu ediniyor. Haftanın her gününe şirkette çalışan beyefendilere 1 saatliğine evini ayırıyor. Bunun karşılığında ise terfi istiyor. Geceleri soğukta kalıyor, üşüyor, hasta oluyor ama eve giremiyor. Terfinin hayatında önemli bir yerde olduğunu düşünürken, asansör görevlisi bir kadından hoşlanmaya başlıyor. Terfi yapacak müdürün bu kadınla ilişkisi olduğunu öğrenince her şeyin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu düşünüyor. Terfi alıyor ama hayatında çok fazla şey eksik.
Şimdilerde bu tarz evler yok diye biliyorum, bunun yerine oteller veya daha farklı yerler bulunuyor. Tabi o zamanların ilişki anlayışları ile bu zamanların ilişki anlayışları birbirine pek uyuyor sayılmaz. İş anlayışlarına gelirsek şu zamana oldukça benziyor. Sabahtan akşama kadar çalışıyorsun ama sadece para için. Bu zamanda konumun çok önemli tabi o zamana göre. Mevki, terfi, para, pul her şeyden daha kıymetli. Filmde asıl anlatılmak istenen şey de bu terfi almış, parası pulu olmuş da ne olmuş, sevdiği kadınla yaşayamazken.
Yorumlar
Yorum Gönder