Çocuklarımız Ne İzliyor, Onlara Ne İzletiyoruz?
Evimin karşısında bir park var ve bu parkta onlarca çocuk oyun oynuyor. Ya da şöyle söyleyim oyundan çok birbirlerine küfür ediyor, kavga ediyor, etrafı kirletiyorlar. Bu çocukların çoğunun eğitim yaşı gelmiş, çoğunun da gelmek üzere. Aileleri çocuklarını gece 01:00'a kadar parktan almıyor. Çocuklar da evlerine gece yarılarına kadar gitmiyor. Evde bunalıyorlar, oyun oynamak istiyorlar ama oyun oynamıyorlar. Özellikle ergenlik çağındaki kızlar ve erkekler ellerinde telefon, yüzlerinde maske olmadan birbirlerine laf atıyorlar. Ailelerini kavgalarına karıştırıp, mahallede akşam saatleri gürültü çıkarıyorlar. Mevsim, gece, gündüz demeden gürültü halindeler. Eee şimdi bana soracaksınız, çocuk bunlar tabi gürültü yapacaklar. Ben de bunu duyduğumda kendime şu soruyu soruyorum. Biz de böyle miydik çocukken? Cevabım da şöyle oluyor: Bizim anne babalarımız bize belli saate kadar izin verirdi. Akşam ezanı okununca evimize gitmek zorundaydık. Yoksa kızarlardı. Evet bunun için kızmak ne kadar doğru bilmiyorum ama akşam saatinden sonra mahalleye kimin girip çıktığını göremedikleri için korkarlardı. Bizi korumak için ancak akşam ezanına kadar izin verirlerdi. Sürekli de kontrol ederlerdi, neredeler, ne yapıyorlar, kiminleler diye. O yüzden sabit bir yerde oyun oynardık, eve dönerdik. Gürültü çıkardığımızda bizi uyarırlardı ve biz anında susardık. Evet şimdi başka soru soracak olursak, şimdiki çocuklar neden böyle peki? Aileleri sabahtan akşama kadar sokakta ne yaptığını bilmediği çocuğunu kontrol etmezse nasıl sonuçlar doğuracağını mı görmek istiyor da bunu yapıyor. Ben size söyleyeyim, bu çocuklar kötü birer insan oluyorlar, izlediklerinden, duyduklarından etkileniyorlar. Kavga eden ailelerine bakıyorlar, yarın onlar da kavga ediyorlar. Evde izledikleri şeyin ne olduğunu bilmeden, bir bakıyorlar aynı şeyleri yapmaya, oyun oynarken deli saçması senaryoları uyarlamaya başlıyorlar.
Çocuklarımıza, çocuklarınıza ne izletiyorsunuz, izletiyoruz bilmiyoruz, bilmiyorlar. Onun önünde hangi kelimeleri kullandığımızı, nasıl davranışlar sergilediğimizi bilmiyoruz. Onlara kaba davranıyoruz, onlar da arkadaşlarına, etrafındaki insanlara kaba davranıyorlar. Sonra da ondan kibar olmasını bekliyoruz. Onların yanından Tiktok'a yüklemek için silah şakaları olan videolar çekiyoruz. Bakıyoruz yarın o da eline silah almış video çekiyor ya da yanlışlıkla arkadaşını yaralıyor. Tiktok videosu için birbirlerine küfür ediyorlar, daha küçücük yaşta aldatmaları öğrenip, bunun güzel bir şey olduğunu düşünen hareketler sergiliyor. Çünkü ailesinden, televizyondan bunları görüyor. Açın bakın dizilere hangisinde şiddet yok, aldatma yok, öldürtme yok. Çok az. Hep de bunları izliyoruz ülkece. Artık nasıl bir tatmin olma duygumuza varsa, kendi acılarımızdan daha acı olan şeyleri sevmeye başladık. Ailesi ölmüş kardeşleri izleyip, ah vah deyip, bizden kötüleri de varmış deyip gülüyoruz.
Karısını, kocasını aldatanları normal karşılıyoruz ve bir de üzerine bu tarz dizileri entrika var deyip izliyoruz. Entrika dediğimiz şey yarın başımıza geliyor, sonra diyoruz dizilerde de oluyor bunlar gerçekmiş. Ne saçma şeyler düşünüp çocuklarımıza da bunları gösteriyoruz, hiç düşünmediniz mi? Bu çocuk neden böyle yapıyor, neden böyle konuşuyor, bunu nereden öğrendi diye sormuyoruz. Asıl alması gereken eğitimin bu olması, ahlakın, kibarlığın, iyi bir insan olmanın ne demek olduğunu bilmesi gerekmez mi? Doğayı, hayvanları, bitkileri, kendini, ailesini, arkadaşlarını, yakınlarını sevmesi gerektiğini biz öğretmeyecek miyiz? Bunları illaki televizyondan mu öğrenmesi, daha doğrusu öğrenmemesini savunuyoruz. Onlarda işten eve geldiğinizde yorgun da olsanız oynamanız gerektiğini bilmeden nasıl ebeveyn oluruz. Evet bazılarımız ailesinden görmediği için bunları yapıyor ama bilinçlenecek olan da kendisi, aklını kullanacak olan da. Çocuklarınızın geleceğini bu şekilde mahvetmeyin. Onların hayallerine kaynak olacak şeyler öğretin, gösterin. Zenginliğin bu hayatta olması gereken bir şey olduğundan ziyade, ona elindekilerle mutlu olmayı öğretin. Onlara yerlere çöp atmaması gerektiğini öğretin. Sevgiyi, sevmeyi ve en önemlisi sevilmeyi öğretin. Onlar bizim geleceğimizi ve bu şekilde harap etmeyin. Kendinize ve yaşattıklarınıza dikkat edin. Ne kadar onların sizin sorumluluğunuz olduğunu düşünseniz de, ileride onlar yetişkin olacaklar. Onlara koruyup kollayın. Ve en önemlisi yaşadığınız kötü şeyleri yaşamaları için çabalamayın, daha iyi olsunlar diye çabalayın.
Yorumlar
Yorum Gönder