Dostluk Başka Bir Şey, Aşk Başka Bir Şey. Valeria 2. Sezon İncelemesi

 İlk sezon için çok fazla bir inceleme yazamasam da, 2.sezon için güzel şeyler yazacağım. Öncelikle ilk sezondan daha da güzeldi. Normalde dizilerin 1. sezonları daha iyi olur ama Valeria için 2. sezonun daha başarılı olduğunu söylemem gerek.

Aşktan çok arkadaşlıkları gördüğümüz bu sezonda, Valeria başarısına ulaştı. Artık herkes tarafından bilinen bir yazar oldu ama bu sefer kendisini buldu. İlk sezonda benliği ile ilgili büyük kayıplar yaşayan Valeria, bu sefer hayal ettiklerinden çok kendini tanımayı ve gerçekleri görmeyi seçti. Bir insan aşk yaşamak istiyorsa önce ne istediğini ve nasıl bir ilişki yaşamak istediğini bilmeli diye düşünüyorum. Bir insan kendini tanımazken, başka insanları nasıl tanıyabilir ki? Valeria da bu sezon ne istediğini seçti, ne hissettiğini gördü ve ona göre davrandı. Önce kendisi, sonra ailesi ve arkadaşları, en son da aşkı için savaştı. Hayat da böyle değil mi zaten? Bir şeyleri kendimiz için yapmamız gerekmez mi? Sonuçta kendimizle baş başa kaldığımızda, kendimiz için yaşarız. Bu bir seçim tabi ki ama insan önce ruhunu bilmeli. 

Dizide en sevdiğim şey Valeria'dan çok arkadaşlarının da hikayelerine yer vermeleri oldu. Öyle kısa kısa değil. Hayatlarındaki her aşamayı bizlere tüm çıplaklığı ile gösterdiler. Başarılarını, bitmiş aşklarını, yeni maceralarını, her şeyi. En önemlisi de birbirleri ile olan bağlılıkları. Ne olursa olsun, ne söylerlerse söylesinler hep birlikteler. Bence bu aşktan daha önemli. Üzgünken, hayat başına yıkılmayı başladığında bir telefonla yanına gelebilen dostların ve ailen olması her şeyden daha önemli. Her şeyiyle seni dinleyen, gözlemleyen ve koruyan insanlarla. En önemlisi de dürüst insanlarla.

Valeria'yı şu soğuk günlerde içinizi ısıtmak için kullanabilirsiniz :)