Eski Ama Eskimeyen Aşklar

Uzun zamandan beri üzerinde düşündüğüm bir konuydu aşk. İnsanın başına bir kez geldiğinden bahsedip dururlar hep ya, gerçekten öyle mi diye sorup duruyorum kendime? Gerçekten aşk insanın başına sadece 1 kez mi geliyor? Yani hayatında sadece bir kez denk gelebildiğin bir olay. Peki o zaman biz bu nadide şeyi neden az önemser hatta önemsemez olduk? Neden aşkımızı koruyamaz olduk bu kadar? Neden onun kalbini bu kadar kırar olduk da kullanılmaz hale geldi? Kimsenin eskisi kadar önemsemediği bir olay haline geldi? Aynı anda birden fazla insanı düşünecek kafayı nereden bulduk? 



 Eskiye özlem çeken bir insanım, eskiye dair birçok şeyi seviyorum. Özellikle de eski aşkları. Sanki en değerli ,en verimli hisler o zaman gelmiş, bir daha da uğramaz olmuş. Hislerimizi görmez, başkalarınınkini de önemsemez olduk. Eskiyi hepimiz anlatıldığı kadar ya da tanık olmuş kişilerin bize aktarımı kadar biliyoruz. O zamanı görmedik, yaşamadık ve en önemlisi hissedemedik. Peki şu an var olduğumuz dünyanın hislerini omzumuzda taşıyabiliyor muyuz? Birini sevmek, birinin de aynı şekilde seni sevmesi ve bunun devam etmesi neden bu kadar zor hale geldi? Ekonomik, sosyal sebepler mi bizi sevgisizliğe iten yoksa çevremizde gördüğümüz çiftlerin yaşadıkları mı? Sevgi bu kadar güzel bir duyguyken neden bizden bu kadar uzaklaştı? Gözlerimiz birini sevmeye, aşık olmaya gelince neden kapanır oldu? Birbirini görememek daha mı iyiydi? Telefonsuz, bilgisayarsız olunca daha kalıcı ilişkiler mi doğdu? Eskiler birbirleriyle mektuplarla iletişim kurarken aşk neden daha değerliydi? Görememekten, duyamamaktan, dokunamamaktan uzak değiliz diye mi? Şimdi neden bu kadar şey değişti de, biz de eskiler gibi aşkımızı güzide hislerle yaşayamaz olduk? 
 Neden insanlara sevgiden, aşktan bahsettiğimizde gerçek hislerimiz olmadıklarını söyler oldu insanlar? Boşluktasındır, ondan olmuştur der oldular. Kalbimiz iyi şeyler isterken, hissederken içine hep bir buram hep bir keder karıştırır olduk. Kimse inanmaz, güvenmez oldu. Sahte duygular üzerine gerçek duygularımızı koymaya çalıştık. Kurmaya çalıştığımız düzeni bozduk, parçaladık, böldük, paramparça ettik. 
 Neden eskimeyen aşklar gibi olamadık? Neden çırpınıyor bazılarımız bir şeyleri bulabilmek, güçlü tutabilmek için? 
 Birbirimizi sevmeyi baştan öğrensek, baştan başlasak her şeye. Masum ve taze duygularımızı görsek belki her şey cevap bulur. Olmaz mı? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar