Pera Palas'ta Olanlar Pera Palas'ta Kalır!

 Evet hemen hemen herkes tarafından eleştiren son zamanların en çok konuşulan dizisi Pera Palas'ta Gece Yarısı'nı annemle bir günde bitirmiş bulunduk. Öncelikle annem bayağı ilgilendi diziyle ve sevdi. Açıkçası ben de sevdim. İnsanlar neleri eleştirmişler diye de baktım. Şimdi biraz fikrimi anlatacağım.



Öncelikle başta bir kaç yerde spoiler yemiştim ama bilmiyormuş gibi izledim. Tüm ön yargılarımı kırıp o şekilde baktım diziye. Baş karakterimiz Esra hakkında pek bir şey öğrenmeden direk olarak Peride'nin hayatına odaklanmış dizi. Ama zaten bunu bilerek yaptığını son sahnede görmüş olduk. Bu sayede 2. sezonunun olacağını da öğrendik. Şunu söylemeliyim ki, dizilerdeki bazı olaylar, karakterler diğer dizilerden esinlenerek yazılabilir ve çekilebilir. Bence bir insan bir diziyi izlediğinde bunu düşünerek izlemeli diye düşünüyorum. Zaman yolculuğu bir çok dizi ve filmde konu alınıyor evet. Ama Türk filmlerine ve dizilerine baktığımızda zaman yolculuğu konulu kaç tane dizi, film sayabiliriz? Bence oldukça az. Evet bir şeyden çok olmak zorunda da değil. Ama sürekli romantik ve drama konulu hikayelerimiz olacağına, arada bu şekilde yapılmış işleri neden önemsemiyoruz? Neden hep küçümsüyoruz gerçekten çok tuhaf. Biz iyi yapsak da hiç bir zaman mükemmel olmuş diyebileceğimiz hiçbir yapım yapamıyoruz, farkında mısınız? Ama bunu yabancı dizi ve filmler için söyleyebiliyoruz. Yani bu onların mükemmel yaptığı anlamına mı geliyor? Biz bu anlamı yüklüyoruz bence. O kadar çok övüp duruyoruz ki, kendi yapımlarımızı yerden yere vurmayı çok seviyoruz. Evet benzerlikler tabi ki olacak. Yabancılar birbirlerinden esinlenmiyor mu sanki? Anlaması oldukça zor gerçekten bu durumu. Oyuncularımızı beğenmiyoruz, oyunculuklarını beğenmiyoruz. Evet her şeyini beğenemezsiniz izlediğiniz şeyi ama bir kere de '' güzel, keyifli bir seyir olmuş'' diyebilelim. Bana göre bir dizi ne kadar saçma görülse de, o dizide ne kadar emek olduğunu görmemiz gerekiyor. Hiç bir iş kolay çekilmiyor. Tabi bunu düşünüp her şeyi beğenmeliyiz de demiyorum ama neden bazı şeyleri görmezden geliyoruz? 



Diziye gelecek olursam, benim için bazı mantık hataları vardı. Telefon sahnesi tuhaf bir sahneydi. Başka nasıl bağlayabilirlerdi, uzunca düşünmek gerek bence. Onun dışında Leyla'nın kaçırılması için mektup yazan Peride Osmanlıca bilmezken, mektubu nasıl yazdı, aklım orada hala :) Ayrıca olaylar izleyici biraz karışık gelmiş olabilir, çok fazla zaman yolculuğu yapılmamasına rağmen hem de. Hazal Kaya'nın oyunculuğu hakkında çok şey söylenmiş, bence gayet iyiydi hatta şarkı söylerken ki oldukça iyiydi bana göre. Karakterinde şunu gördüm, Esra bir anda kendini bilmediği bir tarihte bulduğu için adapte olması da zor oluyor ve bunu oyunculuğuyla gayet de gösteriyor. Yani bunu iyi oynamıyor şeklinde söyleseler de bence karakterin içine girdiği durumdan dolayı, adaptasyon sürecinde yaşadığı ve konuştuğu şeyler insanlara saçma gelmiş olabilir. Ama bu da çok mantıksız çünkü diziyi izlerken, eğer dikkatlice izliyorsanız zaten karakter alışık olmadığı duruma alışmaya çalışırken siz de bir yandan ona alışmaya çalışıyorsunuz. Yani bu oldukça anlamlı bana göre. Bu kötü oyunculuk değil, dizinin atmosferinin izleyiciye geçmesidir diye düşünüyorum. Ki şu da var dizide tam olarak bir karakter sergileyen tek kişi Halit. Yani karakterimizin özellikleri en net olan kişi Halit. Çünkü Esra'yı çok az tanıyoruz, Peride'yi de, Esra Peride'yi öğrenirken biz de öğrenmiş oluyoruz. Diğer karakterler de bana göre. Ahmet mesela, yaşadığı olaylar dışında karakterini öne çıkaracak pek bir şey bulamıyoruz. Tek bir şey var o da, doğduğundan beri Pera Palas'ta olduğu için izin gününde bile ne yapacağını bilemeyecek kadar yalnız bir karakterde olduğunu öğreniyoruz. Bunun dışında Ahmet'i de Peride gibi onunla beraber öğreniyoruz. Oturmuş karakterde olan Halit'in ise tam olarak hikayesini bilmemekle beraber karakterini çözüyoruz. 



Konu anlamında da bence oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Agatha Christe ve Atatürk'ün ortak noktaları olan Pera Palas'ta tarihimize dikkat çeken, özellikle de bugünlere gelebilmemizi sağlayan olaylara yer vermeleri bence çok güzeldi. Evet Esra'nın masada İngiliz askerlerine söyledikleri çok eleştirildi. Ama bana göre fazla abartılmış. Diziye sadece tarih, gerilim, gizem katmak bazen olmayabiliyor. O yüzden bazı sahneleri bu şekilde çekmekte bence bir sorun yok. Sadece Esra'ya biraz fazla küfür söyletmişler. Bu biraz saçma olmuştu. Ama sonuçta diyorum günümüzden geçmişe giden bir kadın karakter ver önümüzde, yaşadığı ortamı (diziye göre konuşuyorum), büyüdüğü hayata bakarsak normal görülebilecek bir durum. Ki bence rahatsız etmiyor bir süre sonra. 






Hoşuma giden bir diğer şey de, Peride'nin ne kadar aşık olursa olsun, olaylara kendini kaptırmadan ilerlemesi oldu. Tek bir amaçları var ve onu gerçekleştirmek dışında herhangi bir eğilim göstermiyor. Bu dizinin konusunun değişmesine neden olabilirdi o yüzden bence çok doğru bir karar alınmış diye düşünüyorum. 



Dizi sahnelerini bence bayağı özenle çekmişler. Evet bazı tuhaf sahneler yok değil var elbette ama genel olarak dönem işleri oldukça zor oluyor. Karakterlerin hepsinin dizide önemli bir yerde olması da oldukça güzel olmuş. Hepsi birbirini etkiliyor ve biri olmadan diğeri olamıyor. Bu açıdan tüm karakterler izleyici için değerli oluyor. Aralarında bağların da ne kadar kuvvetli olduğunu göstermeleri de bence iyiydi. Jenerik müziği de çok beğendim bu arada. Zaman yolculuğunun anahtarlar ile oda değiştirip yapılmasını da beğendim. Böylece tek bir yere odaklanmayıp, karışık da olsa konuları daha iyi anlamamız için yapmışlar diye düşünüyorum. 



Açıkçası Tv'daki dramatik, şiddet içeren dizileri izleyip '' Ayy, Türk dizileri hiç güzel olmuyor'' diyenler insanlar oldukça biz yaptığımız hiç bir iyi şeyi göremeyeceğiz. Bir de sadece dijital platformdaki dizileri izleyen insanlar da var tabi, onların çoğu da burun kıvırıyor bu işlere. Biraz desteklesek, biraz ön yargısız izlesek, karşılaştırma yapmasak bence bazı şeyleri anlayabiliriz diye düşünüyorum. 



Yorumlar

Popüler Yayınlar