Yazının Gücü (Freedom Writers Filmi Hakkında Yorumlarım) (Spoiler!!)

 

Geçen gün izlediğim bir filmden bahsedeceğim bugün sizlere. Gerçek bir hikayeden uyarlama. Aslına bakarsak Anne Frank'i konu alan bir film. 2007 yılı Amerikan yapımı bir film. IMDB puanı ise: 7.5
Hilary Swank'ın başrolde oynadığı filmi edebiyat konulu film listelerinden bulup izlemiştim.

Erin adında bir öğretmen Amerika'nın bir köyünde eğitim vermeye başlar. İlk görevidir ve çok heyecanlıdır. Lise 1.ve 2. sınıfların edebiyat dersine girecektir. Çocuklar ilk dersinde Erin'i delirtmeyi başarırlar. Zor, sürekli kavga eden ve zamane gençlerinden çok daha savaş görmüş gençlerdir. Birbirleri ile sürekli tartışmalara girip, okulda terör estirirler. Erin onlara eğitim vermekte zorlanmaya başlar. Fakat pes etmemeye karar verir. Farklı yöntemler ile çocuklara edebiyatı sevdirmeye çalışır. Onlara kendi aralarındaki çatışmalardan yola çıkarak ders anlatmaya başlar.

Öncelikler çocuklar küçük yaşlarından itibaren zorbalığı görmüşlerdir. Mesela Eva adında bir genç kız ile başlıyor film. Filmde Eva'nın babası sırf rengi yüzünden başkasını öldürmekle suçlanıyor. Eva'nın gözü önünde tutuklanıyor. Eva bu dakikalardan sonra da eskisi gibi olmuyor, olamıyor. Ailesi Latin kökenli ve Amerika'da o dönemde beyazlar ve siyahlar ayırılıyor. Tabi bir fark var. Sınıf ve okullar karma şekilde. Yani hem beyaz hem siyah aynı düzende yaşıyor. Çatışmalar da bu yüzden artıyor.  Sınıfta ister istemez sınıf ayrımları ile ilgili sözcükler, cümleler havada uçuşmaya başlıyor. Erin de bunu fırsat bilerek çatışmanın ne olduğunu, neden başladığını vs. edebiyat kapsamında anlatmaya başlar. Gençler derse daha ilgili ve daha atılgan davranmaya başlar. Oyun oynatarak daha çok katılım sağlamaları, fikir beyan etmeleri için uğraşır. Erin evli bir kadındır fakat çocuklar ile ilgilenmekten eşine de zaman ayıramaz.

Erin okulun sağlayamadığı kitap kaynağını 3 işte çalışarak kendi başına alır. Çocukların her birine kitapları verir, okutur ve her birisinin sesini duymaya başlar. Defterler verir, onlara içlerinden geçen her şeyi yazmaları için teşvik eder. Okulun dayatmış olduğu kuralları değiştirir. Tabi bu değişimler iyi bir şey için yapılmıştır.
Son olarak gençlerin yazdığı bu yazıları kitap haline getirir.

Aslında ne yaşarsanız yaşayın, nerede olursanız olun, kim olursanız olun içinizde daima size ilham verecek şeyler vardır. Tek yapmanız gereken bunları açığa çıkarmanız için biraz destek ve güç sağlamanız.
Erin'in gerçekleştirdiği bu tatlı şeyin gerçek olduğunu bildiğimize göre umudumuzda artmıştır bence.