Hiç Gelmeyecek Kuyruklu Yıldızı Beklemek

Eskiden der ya eskilerimiz. Ne vardı şu eskilerde deriz biz de, merak ederiz. Onlar da aşk vardı, sevgi vardı, insanlık vardı. Biraz haklı, biraz haksızlar bizim bu eskiler. Size bugün haklı yanlarından bahsedeceğim biraz.

Bahsedeceğim şey bir kitap. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç kitabı. Başlayıp devam etmediğim, yarım bıraktığım kitabı bir solukta okudum. Önce odaklanamam sandım. Sonra bir baktım kafamı kaldıramaz oldum kitaptan. 

Kitapta önce dünyaya düşecek bir kuyruklu yıldızdan bahseden kadınlar var. Bir mahallede geçiyor, komşular olan durumdan korkuyorlar. ‘’Eyvah başımıza bu da mı gelecekti’’ dercesine oldukları durumdan yakınıyorlardı. Sonra İlhan Bey çıktı bir anda ortaya, başladı onlara konferans vermeye. Verdiği konferanslar genelde kadınları sevmediğini belirten, onlardan nefret eden bir erkek modeli çiziyordu önceden kafamızda. Ama bu sefer konferans konusu kadınlar değil, kuyruklu yıldızdı. İlhan Bey verdiği konferanslarla halka bilgilendirirken, içlerinden birisinin ona nasıl kızdığını ve haykırışlarını ona nasıl ulaştırabileceğini hiç düşünmemişti. 

Derken bir gün İlhan Bey’e bir mektup geldi. Mektubu okuyan İlhan Bey, daha önce hiç görmediği, dokunmadığı birinden gelen bu mektuba karşı olumlu duygular besledi. Daha doğrusu yazan kişiye karşı. Görmeden aşık oldu kadına. Kadınla bir süre mektuplaştılar. Sonunda kadını gören İlhan Bey, onu daha çok sevmeye, hissetmeye başladı. Ve kitap sona erdi. Kuyruklu yıldız filan da çarpmadı dünyaya, dünyanın sonu da gelmedi.  Anlatmak istediğim şey aslında açık. Eskiden insanlar görmeden sevebiliyor, hissedebiliyormuş. Şimdi yok mu? Var ama çok az. Herhangi bir şeye bağlamayacağım bu durumu.

Ya da çok met etmeyeceğim. Sadece kitabı çok sevdiğim için bunları yazmak istedim. Herhangi bir çıkarım yapmayacağım. Ama tam olarak yazamıyorum hissettiklerimi. Anlayacağınız ben kitabı çok sevdim. İnsanlar (eski insanlar)nasıl görmeden severlermiş birbirlerini onu düşünüyorum. Belki de hep bekledikleri birisi olduğu için ya da gönülden istedikleri içindir bilmiyorum.