Her Şey Kraliyet İçin ( The Buccaneers)

 1870'lerin İngiltere ve Amerika'sında geçen dizinin ilk sezonunu az önce bitirdim. İlk bölümden beri heyecanlı bir şekilde izledim. O zamanki kadınlara ve erkeklere biçilen görevleri tüm çıplaklığı ile görmeniz mümkün. Kadınlar ve erkekler zengin değillerse, evlenecekleri kişilerin zengin olması gerek ki, tüm hayatı huzurlu geçsin. Birbirlerine aşık olup, olmamaları önemli bir detay değil. Hatta başka birisine aşıkken, mecbur olduğu için evlenmek zorunda olsalar bile. Çünkü kraliyet her şeyden önemli. İngiltere ülke olarak dizilerde fazla disiplinli, herkesin fazlaca görevleri olan bir yer gibi görünse de, bana göre insanların özgürlüklerini de hiçe sayan durumlar ortaya çıkarabiliyor. İnsanların ne düşündüklerini o kadar umursuyorlar ki, bu hissettikleri her şeyin yerle bir olmasına neden olabiliyor. Burada karakterler arasında geçen şeyleri anlatmayacağım. Spoiler vermeden sadece bazı şeyleri anlatmak istedim. Dizi sürekli olarak İngiltere ve Amerika'daki insanların davranışlarını karşılaştırıyor. Kızlarımız Amerikalılar ve İngilizlere göre fazla rahat ve cesurlar. Aslında olması gerektiği gibiler. Söylemek istediklerini söyleyip, istediklerini yapmaya çalışıyorlar. Bu da İngilizler için fazla edepsiz ve utanç verici şeylermiş gibi görünüyor. Tabi her ülkenin kendilerine göre kuralları var. Bu da kızlarımızı davranışlarında farklı davranmaya itiyor. Yanlışlar yapıp, sonuçlarına katlanıyor haliyle. En çok beğendiğim şey de , dizi de kaybeden sadece kadınlar olmuyor, erkekler de kadınlar kadar kaybediyor. Görevler eşit dağıtılmış şekilde işleniyor konu. Şaşırtıcı ve farklı sonlarla karşılaşıyoruz. 1. sezon bitti, 2. sezonu merakla bekliyorum.