Rota:8 Dünyanın En İyi Kütüphaneleri Arasında Yerini Alan Beyazıt Kütüphanesi

1884 yılında Kütüphane-i Umum-i Osmani adıyla kurulmuş olan Beyazıt Kütüphanesi'ne gitme şansım oldu. Fakat büyük bir hayal kırıklığı da beraberinde geldi. Kütüphane 3 katlı fakat sadece 1 katı kütüphane olarak kullanılıyor. Diğer iki kat idari bina olarak kullanılıyormuş, oraya gittiğimizde öğrendik. Girmeden önce dışarıda oluşan sıra bizi üzdü. Ne için bu sıra diye düşündük ki, ders çalışmaya gelen öğrencilerin içeriye girebilme sırası imiş. 

Bir an Konya'da Prof. Dr. Erol Güngör Kütüphanesi'nde yer bulamadığım zamanlar geldi. Kütüphanede ders çalışmak her zaman beni yormuştur. Ben herkesin ders çalıştığını görünce heveslenen değil tersine soğuyan bir insanım. O yüzden yurdumda rahat rahat çalışmak bana daha iyi gelirdi hep. Saatlerce takılı kalırdım tek başıma. Şimdi düşünüyorum bu çocukların sınavları var, belki okumak istedikleri yüzlerce kitap var. Ee ama kütüphanede yer yok. Bence olacak iş değil. İdari bölümler olmazsa olmaz ama birazcık küçültülüp, üst katlara da çalışma bölümleri yapsalar ne olur ki sanki? Bu soğukta çocuklar hem bekliyor hem de ders çalışmaktan soğuyorlardır diye düşünüyorum. 

Biz içeri giremedik. Yani içerisi internetten gördüğümüz kadarıyla tavanından Osmanlı motifleri bulunan, Cami tarzında bir yer. Yani benim tanımlamam bu şekilde. Kitapların olduğu bölüm de hayli büyük görünüyor. Biz sadece içerisinde tarihi bir yerler olabileceğini düşünüp gelmiştik. Fakat görevli gezilecek bir yer olmadığını bize belirtti. Belki siz de diyeceksiniz kütüphanenin neresi gezilir diye? Ama şöyle düşünün. Kitapların devasa boyutta olduğu bir binayı gezmek, kitap sevenler için bence muazzam ve hayal dolu bir serüven. En azından benim için öyle. Ben girip hayaller kurmak istemiştim.

Dünyanın en iyi kütüphaneleri sıralamasında 4. olan Beyazıt Kütüphanesi sanıyorum ve düşünüyorum ki içinde bulunduğu eserlerden ve mimari güzellikten dolayı bunu hak etmiş. Tabi böyle bir sıralamada yer alması çok güzel ve gurur verici. Fakat benim tek temennim öğrenciler için daha fazla ders çalışma yeri olması.

Tabi değerlerimizin korunması istediğimden böyle bir yazı yazdım. Umarım tarihimiz değerini kaybetmez..