Rota 7: Abdulmecid Efendi Köşkü ve Çamlıca Tepesi

İyileşmemin ardından kendimi dışarıda bulmam çok hızlı gelişti. Abdulmecid Efendi Köşkü'nü merak ediyordum. Köşk Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından 1880-1885 yılları arasında yapılmış. Sergi olmadan önce içine girilmesi yasakmış. Zaten sergi dışında girilmesinin yasak olması çok doğru bir karar çünkü gerçekten korunması gereken bir yapı. Öncelikle mimari yapısı oldukça güzel. Köşk av için yapılmış. Eskiden köşkün önündeki ağacın oradan deniz görünürmüş şimdi görünmüyor. Sergide bununla alakalı bir yazı göreceksiniz zaten. Ben de oradan biliyorum.



İçimdeki Çocuk sergisi birçok sanatçının çalışması ile bizlere sunuluyor. Sergide anlatılmak istenen oldukça fazla şey olduğunu düşünüyorum. Benim için üç kısımdan oluşuyor sergi. İlk bölümde çocukluğunu yaşamış çocuklar, ikinci bölümde yaşayamamış çocuklar ve son bölümde eko sisteme karşı gelmiş insanlar var. Aslına bakarsak biraz karmaşık bir sergi, bir bütünlüğü yok diye düşünüyorum. Belki de vardır ben anlayamadım.

Çocukluğu yaşayan tablolar ve heykeller bana göre daha bakımlı ve herkesin ilgi odağı olan eserlerdi. Yaşamayan eskitilmiş , biraz daha bakımsız eserlerdi. Mesela iki çocuktan birinin sandalyede, diğerinin de masanın üzerinde sıkılgan bir şekilde oturması bana oyun oynamaya izin verilmeyen iki çocuğu anımsattı. Biraz ötesinde de dökülmüş çay bardakları ve kırılmış bir kaç eşyanın olması sanki cezalılar imiş de bu yüzden bu şekilde oturuyorlarmış gibi düşündürttü.

Bir heykelde maymuna benzer bir yaratık ama erkek, yaşlı bir kadını arkasına oturtmuştu. Bundan anladığım da kadın erkeğe o kadar hizmet etmiş ki erkek şişman, çirkin birisine dönüşmüş, kadın ise hizmet etmekten yaşlanmış birisine.
















Eko sistem ile ilgili bir oda vardı. Taban tamamen yerinden kalkmış ve altından yeşillikler, topraklar çıkmak için can atıyor. Tahrip ettiğimiz doğanın her ne kadar bizim olduğunu düşünsek de doğa doğaya aittir anlayışı ile bizi bir kez daha dumura uğratıyor.


Sanırım sergide en çok dikkat çeken şey zürafanın kafası ve arka kısmı. Biz Türk olarak arka kısımlar ile fotoğraf çekinmeyi çok seviyoruz galiba. Çünkü nedense gittiğim her sergide bununla alakalı çok fazla örneğe rastladım. Yani bir insan hayvanın arka kısmıyla fotoğraf çekilir pek anlamam açıkçası. Tercih ve zevkler herhalde.


Sergiyi tam olarak ele almak gerekirse insanlarımız oldukça ilginç şeylere daha çok yönelmiş. Tablolara bakan çok az insan vardı mesela. Tablolar tüm sergide görebileceğiniz nitelikte cisimler çünkü. Hayaller ve gerçekler diye ayırabilirim ben sergiyi. Bir yanda sanatçılarımızın çocukluğunda hayal ettiği, oynadığı oyuncaklar varken, bir yanda oynayamayan, hayallerini gerçekleştiremeyen, gerçekleri hep gözünün önünde olan insanların parçaları var.


İçimdeki Çocuk sergisi Kuzguncuk'ta. Ücretsiz. 29 Aralık 2019'a kadar gezip görme şansınız var.
Açıkçası ben sergiden çok köşkü görmek için gitmek istemiştim. Ama sergi olmasaydı köşkü görmem de mümkün olmayacaktı. O yüzden emekleri için sanatçılara teşekkür ediyorum. Hayal gücü yüksek ve tempolu bir sergi olmuş.


Çamlıca Tepesi'ne gelirsek, kocaman ve manzarası oldukça geniş güzellikte bir yer. Turistlerin ve yerlilerin hafta sonlarını orada geçirdiğini düşünürsek bu havalarda bile oldukça kalabalık. Yemek yiyebileceğiniz tek bir restoran var, orası da kalabalık olduğu için sırayla alıyor içeri. Yemeklerin fiyatları uygun ve lezzetli. Ama kesinlikle kışın gidilmesini önermiyorum çünkü çok soğuk. Ama yazın derseniz herkesten uzak bir yere gidelim, Çamlıca Tepesi'ni sizler için önerebilirim. Otopark ve wcler oturduğunuz yere yakın mesafede. Ama yukarı çıkarken yanınıza yiyecek ve içecek almayı unutmayın. Giriş ücretsiz.



Yorumlar

Popüler Yayınlar