Dünyayı Koruyup Kollamak Bizim Elimizde!
Artık o kadar vahim bir durumdayız ki doğayı ve dünyayı düşünen insanlar bu konuda neler yapabileceklerini düşünüp duruyorlar. Bunun için çok fazla vakıf ve örgüt olsa da bazı şeyler için yetmiyor maalesef. Geçtiğimiz günler milli yüzücümüz Şahika Ercüment'in İstanbul'un boğazına yaptığı dalışa denk geldim. Gerçekten içler acısı. Bu durumda neler yapılabileceğini aslında herkes biliyor ama uygulamıyor. Bir virüs bizlere doğanın önemi öğretti diyoruz bir bakıyoruz maskeleri denize atan insan yığınları ortalıkta geziyor. Benim tek sormak istediğim şey onlara neden? Neden elinde her bulduğun çöpü yere atmak için sabırsızca yerinde bekliyorsun? Neden biraz da olsa elimdeki çöpü denize veya yere atarsam içinde yaşayan canlılara zarar veririm diye düşünmüyorsun? Neden ya ? Gerçekten benim aklım almıyor bu tarz insanların eğitim gören insanların üstelik bu konuda neden bu kadar sığ düşündüklerini. Dünya sadece onlarınmış gibi davranmalarına katlanamıyorum. Benim bu düşüncelerim bana öğretilene kadar yoktu belki ama en azından okulda, ailemde öğrendiklerimi hiç bir zaman unutmadım. Bize okulda çevrenin korunmasından, hayvanların sevilmesinden ve zarar verilmemesinden o kadar bahsettiler ki ben aksini yaparsam işte o zaman bu hayatta ne öğretmenlerim ne ailem bana bir şeyler öğretebilmiş derim ne de kendim bir şeyler öğrenmek için çabalamışım ya da öğrendiklerimi uygulamak için çaba gösterebilmişim.
Şu yüzyılda insanların her şekilde ama her şekilde umursamaz olduklarını biliyorum. Fakat bir şey var ki konu paraya, namusa ya da ölüme geline işler değişiyor. İnsanlar virüsten dolayı ölmek istemiyorlar ama başka canlıları öldürmek için bu kadar çaba harcıyorlar. Parasız, işsiz kalmak istemiyorlar ama ellerindeki paraları lüks restorantlarda, kafelerde, alışveriş merkezlerinde harcamayı biliyorlar. Kadının, kızının namusunu korumak istiyor ama kendisi kadın görünce namuzsuzluğunu gizleyemiyor. İşte bu tarz insanlar kendilerinden başka kimseyi görmediklerini, yürürken burnunun ucundan insanlara kötü kötü baktıkları, her şeyi alabileceklerini zannettikleri için diğer insanlar hep aç, sefil ya da öz güvensiz büyüyor. İyi, topluma yararı dokunacak insanları da o kadar az insan görüyor ki, işte vasiyet burada kopuyor. Diyeceksiniz çevreden buralara kadar niye geldin diye, aslında dünyanın kötülükleri maalesef bunlar ile de sınırlı değil. Hepsi bana göre zincirleme. Diyorum eşini, kızını, ailesini görmeyen bir adam ya da tam tersi bir kadın çevresini görür mü? bence görmez. Görse bu kadar pislik o boğazda birikmez, bu kadar canlı boş yere ölmez. İnsanlarımız artık kendilerini çok başka bir yaratıkmışçasına görüyor ve o şekilde davranıyor. Bunun eğitim ile bile alakası yok artık. Çünkü okumuş, okumamış insanların çoğu bu şekilde. Bu şeyler insanın vicdanına ve kalbine kalmış. Gerisini siz düşünün..
Sizlere içimi döktüğüme göre neler yapabiliriz onları da anlatayım.
Öncelikle kendimce bir takım şeyler yapmaya başladım. Çok uzun zaman olmasa da artık kıyafet alışverişi yapmamaya karar verdim. Az kıyafetim yok ama daha fazla olmaması için çabalıyorum. Eskilerden yeni parçalar yapmaya çalışıyorum. Çok çok yıpranmışsa kıyafetler için olan geri dönüşüm kutularına onları atıyorum. DIY denilen bu yenilik çalışmalarını sizlere ayrı bir yazıda göstereceğim.
Evinizde kolayca yapabileceğiniz kıyafet yenilemeler ile kendinizi iyi hissedeceksiniz. Hem farklı bir şey başarmış olacaksınız hem de hiç bir şeyden israf etmeyeceksiniz.
Bu illiturasyonda Muslukları Kapatmamızı, Fidan Dikmemizi, Daha Kısa Duş Almamızı, Doğayı Fark Etmemizi, Sürdürebilir Yiyecekler Yememizi, Dönüştürmemizi veya Yeniden Kullanmamızı ve son olarak Vicdanlı Alışveriş Yapmamızı öneriyor.
Bahsedilen şeyler aslında uygulaması kolay şeyler. Biz sadece bir şeylerin fazla olmasına o kadar alışmışız ki hep daha iyisi ve çoğu olsun diye uğraşıyoruz. Ama dünyanın da bir ağırlığı, kaldırdığı ve kaldıramadığı şeyler var. Bunları kendi yaşamımızda uyarlarsak zaten geç de olsa bir şeylere adım atmış oluruz.
Dünyaya Yardım Etmeniz 10 Yolu Başlıklı İllitürasyonda maddeler şöyle:
1. Işıkları Söndür. Bu hem maddi açıdan önemli hem de enerji kaynaklarımız açısından.
2. Geri Dönüştür. Bu konuda kıyafetler dışında evinizde kullandığınız ve atılması gereken plastikleri çöp dışında farklı bir poşete koyup, biriktirebilirsiniz. Yakınınızda illaki plastikleri toplayan kamyonlar olacaktır. Tabi ben en çok bu plastikleri götürdükleri yeri merak ediyorum. Çünkü bazı şeylere güvenmediğim için onları da acaba diğer çöpler gibi atıp bırakıyorlar mı diye düşünmeden edemiyorum.
3. Artık Yemekleri Sakla. En basit örneği yemediğiniz yemekleri kötü olmadığı takdirde tabi alın, hayvanlara verin. Bu kadar zor bir şey değil. Hayvanlar zaten bizlere muhtaçlar. Koyacağımız her yemek için sabırsızlanıyorlar.
4. Böceklere, Solucanlara Nazik Ol. Solucanların toprak için önemli olduğunu biliyorum. Korkunuz vardır anlarım tabi ama ben evde gördüğümde peçeteye alıp pencereden dışarı atıyorum. En azından ait olduğu yere, toprağa geri dönüyor. Öldürmeyin hayvanları. Onların yok oluşu, insanlığın yok oluşu demek.
5. Kitapları Paylaş. Burada reklam yapılmış olsa da biz sevdiğimiz ve bilinçlenilmesi gereken konuların öğrenilmesi için bilgimizi paylaşalım.
6. Fidan Dik. Bu madde ülkemize sayısız orman kazandırdı. Bu çok büyük bir adım. Fakat ormanların çoğunun ya iklimden ya da ormana atılan bir plastikten vs. yanması sonucu adımların kaybolmasına yol açıyor. İşte bu madde geçen yine denk geldiğim piknik sonrası bırakılmış çöp yığınları yüzünden. O kadar saçma ki poşetlenmiş ve oraya bırakılmış. Araçla geliyorsun ve bir çöp poşetini aracına atıp da çöp kovasına atamıyorsun. Bu kadar acizlik niye?
7. Kağıdın İki Tarafını da Kullan. Bu da kağıt israfının önüne geçmek için büyük bir adım.
8.Suyunu Koru. Verebileceğim en iyi örnek akıtan muslukların altına bir kova yerleştirmeniz. Duştan her çıktığımda musluk akıtıyor ve ben de kova koyuyorum. Biriken su da az değil. Geçen hafta yaşadığım bölge susuzluk çekti. Boru hatlarının patlaması ile birçok kişinin evine su bastı ve sular kesildi. Sonrasında gelen suyun rengi ise felaketti. Mecburen kullanmak zorunda kaldık. Suların ömür boyu olmadığını düşünsenize ne bulaşık yıkayabiliriz ne elimizi yüzümüzü ne de başka bir şey. En önemlisi su içemeyiz.
9. Çöpünü Düzenle. Bu madde az önce bahsettiğim gibi çöpe atılacak şeyler var atılmayacak şeyler var.
10. Hava Sıcakken İç Çamaşırlarınız Dondurucuya Koyun. Bu maddeyi hiç denemedim. Bu konuda araştırma yapacağım.
Yukarıda gösterilen ürünler bambudan ya da geri dönüştürelerek yapılmışlar. Bu ürünlerin pahalı olması da hala çok fazla insanın bu ürünleri kullanmamasından kaynaklanıyor. Aslında üretimi ve satışı artarsa ürün fiyatı da azalır diye düşünüyorum. Nadir olan şeyler her zaman daha değerlidir felsefesi.
Küçük Prens'in animasyonunda olduğu gibi gelecekte çok fazla ağaç, bitki göremeyeceğiz. Her şey tek düze olacak ve her şeyden taş yığınlarından oluşacak. Bu şekilde resmediliyor animasyonda ve Küçük Prens bunu değiştirmeye çalışan bir çocuk ile tanışıyor. Aslında bunun gibi çok fazla film var ama aslında yavaş yavaş bize gelecekte neler olabileceğini tahmin edebiliyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder